tag:blogger.com,1999:blog-13959170.post3691062302392462642..comments2024-03-19T22:51:38.337+03:00Comments on barış purut'un honda jazz günlüğü: Jazz'a bir rakip dahaUnknownnoreply@blogger.comBlogger10125tag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-23407628061584700392009-05-18T17:41:00.000+03:002009-05-18T17:41:00.000+03:00merhabalar
bence "tipine bakarak araç almak" gaye...merhabalar<br /><br />bence "tipine bakarak araç almak" gayet rasyonel bir şey ve civic'ler de bu yüzden çok satılıyor. o kadar eş dost görecek o arabayı, ama sadece görecekler, yolculuk yapmayacaklar, hava yastıklarına bakmayacaklar, performansını, yakıt tüketimini ölçmeyecekler, sadece "görecekler" ve diyecekler ki: "filanca beyin arabası da çok yakışıklı yahu". bundan ala rasyonalizasyon mu olur? :)aykanhttps://www.blogger.com/profile/13190799707763374622noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-53333700513921707012009-04-24T10:47:00.000+03:002009-04-24T10:47:00.000+03:00Evet barış bey, ben de aslında Selim bey e katılıy...Evet barış bey, ben de aslında Selim bey e katılıyorum. Türk tüketicisi kesinlikle irrasyonel. <br />Bunun nedeni olarak doğaldır ki, maddi kaygılar bence birinci sırada. Ancak özellikle güvenlik donanımları söz konusu olduğunda maddi kaygılarımızdan bence vazgeçilmesi gerekiyor. Tipe bakarak araç satın almak Türk tüketicisinde son derece yaygın. Uzun kilometreler boyu kullanacağımız otomobillerimizi, bir oto galericisi mantığıyla ikinci el fiyatlarına göre alabiliyoruz. Günümüzde artık aldığımız otomobillerin prim yapması kesinlikle söz konusu olmadığı halde… <br />Daha önce sattığım otomobillerimde, aynı modelin düşük versiyonlarına göre fazladan konfor ve güvenlik donanımları olduğunu Türk tüketicilerine bir türlü anlatamadım. Örneğin Toyota Corollanın terra ve sol donanımları için İnsanlar, “o da Corolla, o da Corolla ne yapayım fazladan 4 hava yastığın varsa” sözleriyle cevap veriyorlar. Veya “bir tanıdığım Clio aldı daha ucuz sen neden fazladan para verdin” diyorlar. Ancak yılda 10 bin kişinin öldüğü ciddi derecede tehlikeli bir trafik ortamında benim verdiğim fazladan parayı VSA, 8 hava yastığı gibi benim veya sevdiklerimin hayatını kurtaracak donanımlara verdiğimi akıl edemiyorlar. Kapı içlerine, direksiyona veya torpido konsoluna gömülmüş hava yastığı veya beklide 100-150 bin kilometre boyunca belki de hiç ihtiyacımız olamayabilecek bir esp, abs gibi donanımlara para vermektense, çok zaman yalnızca öndekinin veya arkadakinin gözünü almak için sis farlarına, dışarıda araba dururken bakmak için alaşım jantlara, krom kaplı kapı kollarına para veriliyor. Aynı marka ve model iki araç yan yana dururken, neden diğerinin öbüründen daha pahalı olabileceği tüketicilerimizin aklına gelemiyor. <br />Daha emniyet kemeri bile takmayan bir sürücünün zaten rasyonel olup, ne işe yaradığını bilmediği yukarıda saydığım hayati donanımlara para vermesini beklemek, bunun için bazı insanların neden daha fazla para verdiğini anlamalarını beklemek komiklik olur. Bu durumda Selim beyin, Honda otomobillerinin neden diğerinden daha pahalı olduğunu düşünmesi konusundaki sorusunun cevabı gerçekten budur: Evet Türk tüketicisi irrasyonel!! Siz sanırım ne demek istediğimi anladınız Barış bey.utku gündoğanhttps://www.blogger.com/profile/12114134491566211920noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-46433844249003029712009-04-17T23:13:00.000+03:002009-04-17T23:13:00.000+03:00Selim Bey, öncelikle bir tüketicinin 4-5 senede ot...Selim Bey, öncelikle bir tüketicinin 4-5 senede otomobil yenilemesinde herhangi bir yanlışlık göremiyorum. Bir araba o yaştan sonra yavaş yavaş masraf çıkarmaya başlıyor, 100.00'e ulaştıktan sonra ne kadar hızlı değer kaybettiği de ortada. Ben de mirasyedi değilim ve kendimce bir kar zarar hesabı yaparak hareket ediyorum. Şimdiki Jazz'ı 6 sene garantili olmasından dolayı belki 6 sene kullanabilirim.<br /><br />Ama aslında bunlar da önemli değil. benim için çok daha önemli bir şey var; kim ne düşünürse düşünsün imkanım olduğu ve başkasının hakkını yemediğim, ailemi zor durumda bırakmadığım sürece paramı keyfime göre harcamaya ve bunun için kimseye hesap vermemeye niyetliyim. Benim için bu kadar net. Bu durumda dahi bir şeylerden anlamadığımı çıkarmanızı çok yanlış bulurum.<br /><br />Kısacası sizin derdinizi anlamıyor değilim, sadece farklı bir açıdan bakıyorum. Takdir edersiniz ki aynı kaygıları paylaşmak zorunda değiliz.<br /><br />Fiyatlar konusunda haklısınız ama dünyada da durum pek farklı değil. Yeni Jazz'ın fiyatı sadece Amerika ve Japonya gibi birkaç ülkede bizdekinden düşük. Satıldığı ülkelerin çoğunda bizdekinden de pahalı. Jazz fiyatına bazı kompaktları alabileceğimiz doğru ama sadece standart güvenlik donanımına ulaşmak için bile bahsettiğiniz arabaların fiyatlarının üstüne 5-10 bin liraya varan rakamlar koymak gerekiyor. Liste fiyatı olarak baktığımda ben de yüksek buluyorum ama donanımıyla değerlendirdiğimde ve fiyat / performans açısından karşılaştırdığımda Jazz benim için kendisinden ucuza alabileceğim birçok kompakt arabadan daha mantıklı bir seçenek. Bu benim seçimim, benim rasyonalizasyonum. Farklı beklentileri ve öncelikleri olan bir tüketici aynı şekilde düşünmeyebilir, bunda bir sorun da görmüyorum.<br /><br />Civic'e uzağım ve pek incelemedim ama bence Accord'un standart donanımını tekrar gözen geçirin ve sınıfındaki bütün rakipleriyle fiyatını ona göre karşılaştırın. Bana parası olan biri için o klasmanda alınabilecek en iyi ve güvenilir arabalardan biri gibi görünüyor şimdilik. Hedef aldığı Almanlardan çok daha zengin bir donanımı, daha uygun bir fiyata sunuyor. Kasa yenilenmesinden bu yana BMW 3 ya da Audi A4 alacağına Accord almayı tercih edenler biliyorum. Accord bunlara göre bir üst sınıfta ve çok daha donanımlı. Eğer firma Accord'u oraya konumlandırmışsa ve bu sayede başarı elde etmişse bizim ne dediğimizin de pek bir önemi yok zaten.Barış Puruthttps://www.blogger.com/profile/08395432544679665805noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-35185915281026995702009-04-17T14:53:00.000+03:002009-04-17T14:53:00.000+03:00Uzun süredir uğramıyordum, okudum ki yeni kasa ile...Uzun süredir uğramıyordum, okudum ki yeni kasa ile değiştirmişsiniz. Şaşırdım ve üzüldüm. Yeni bir arabayı yepyeni bir arabayla değiştiren insanların otomobilden, verimlilikten ve kullanıcı dostluğu kavramından anlamadıklarını düşünegeldim. Verimlilik(ya da minimum verimsizlik) ve k.dostluğu kavramlarıyla öne çıkan bir arabanın(Jazz) çabucak yenisiyle değiştirilmesi ise tam bir ironi benim için. Hayırlı olsun diyelim.<br /><br />Yeni Jazz Türkiye'deki fiyatlarını kesinlikle haketmiyor. Jazz fiyatına başka marka kompakt, Civic fiyatına orta sınıf, Accord fiyatına da lüks sınıf araba alabiliyorsunuz. Jazz'ın satmamasını anlarım, beklenendir. Ama Civic'in peynir ekmek gibi satmasını anlayamam. Bunun tek bir açıklaması var: Türk tüketicisi irrasyonel.Selim TOKGOZhttps://www.blogger.com/profile/15638625706666743029noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-44744694979637402482009-04-14T18:43:00.000+03:002009-04-14T18:43:00.000+03:00Detaylı yorumlarınız için çok teşekkürler Utku Bey...Detaylı yorumlarınız için çok teşekkürler Utku Bey, devamını da yazmanızı beklerim. Aracınızı güle güle kullanın.Barış Puruthttps://www.blogger.com/profile/08395432544679665805noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-58077752330846332342009-04-14T11:47:00.000+03:002009-04-14T11:47:00.000+03:00Merhabalar. Yılda yaklaşık 30-35 bin km yaptığımız...Merhabalar. Yılda yaklaşık 30-35 bin km yaptığımız ve ciddi performans artılarından dolayı ful donanımlı Getz de karar kılmıştık ki son anda güvenlik, kalite ve daha önceden Japon otomobillerine olan sempatimizden dolayı jazz almaya karar verdik. Daha önceki otomobillerimde bulunan ancak çok az ihtiyaç duyup pek te kullanmadığım soğutmalı torpido gözü, hız sabitleyici, yağmur sensörü gibi donanımlara ilave ücret ödemek istemedim ve ben Joy+ donanımından aldım. Pek çok kullanıcı ön sis farlarını yalnızca görsellik olsun diye kullanıyor, alaşım jantları da kendim almaya karar verdim. Oldukça hoşnut kalacağımı düşündüğüm panoromik tavan içinde bütçemi 3000 ytl kadar zorlamak istemedim. Vites değiştirme göstergesi, aynalara entegre sinyaller gibi pek çok satın alabileceğimiz araçlarda olmayan özellikleri çok iyi. Yalnızca dizel motorlara göre ne kadar az yakarsa yaksın fazladan maliyetli olabileceği ve performansının dizellere göre düşük kalabileceği durumu söz konusu. Pek çok yenilikçi özelliğinden dolayı araçtan memnunuz. Bunlar saymakla bitmez belki. Bazı olumsuz özellikleri de yok değil. <br />Örneğin yol tutuşu güçlendirmek için süspansiyonlar sert tasarlanmış ve yoldaki bozuklukları hissettiriyor. Ayrıca anlık tüketim göstergesi grafiksel olarak değilde rakamlarla açıkça yazılabilse bence daha iyi olurdu. Aracın yerden yüksekliği oldukça düşük bunun şüphesiz faydaları oldukça fazla ancak buna ilave olarak ön tampon altına ilave olarak plastik şerit çekilmiş ki bu da Türkiye ve özellikle İstanbul yollarında kısa sürede hasar görebilecek bir parça. Sağladığı avantajlar göz önüne alınırsa belki de görmezden gelinebilecek bir detay. Ayrıca yine Türkiye yollarında olmazsa olmazlardan biri de motorun altında karter koruması. Satış temsilcisi, herhangi bir kaza anında motorun aşağıya inerek sürücü bölümü içerisine girmesinin engellendiğini söyledi. Evet bu şekilde belki hayat kurtarıcı olabilir ama hiç olmazsa kaza anında yukarıdan gelen darbeyle kırılabilecek şekilde bir plastik karter korumasının yapılabilmesi lazım. Aksi halde alçakta konumlandırılmış bir aracın bir taş veya tümsek geçişinde karterdeki çizikten yağ kaçırarak motoru çöpe atmanızı sağlayacak bir hasar görmesi söz konusu olabilir. Arka koltuklara çıtçıtlanabilen ancak bunu yapması ve pratikte kullanılabilmesi oldukça zor olan parçalarında bende olumsuz fikirler oluşturabilmesi etkili oldu. Birde bagajda tuttuğumuz trafik seti, yangın söndürücü gibi parçalar hızlanma, yavaşlama ve virajlarda savrularak oldukça gürültü yapabiliyor. Sonradan aksesuar olarak taktırılabilen bagaj filesinin de serviste oldukça pahalıya satıldığını söylediler, ben bu yüzden piyasadan kendim alıp taktım. Jazzım şu an 3000 km de. 1000 km bakımını yaptırdıktan sonra 2 hafta içinde 3000 e ulaştım. Tüketim değerlerimi de ileride sizinle paylaşmak istiyorum. Aracım düz vitesli. <br />Yukarıdaki yazdığım bazı olumsuz düşüncelerim haricinde son derece içime sinerek satın aldığım ve kullanmaktan oldukça keyif aldığım ve alacağımı düşündüğüm bir araç. Tüm araç sahiplerine kazasız, huzurlu ve eğlenceli yolculuklar dilerim. <br />Utku GündoğanAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-35993233030210650222009-04-09T15:23:00.000+03:002009-04-09T15:23:00.000+03:00Yeni Jazz'ınızı güle güle kullanın (isminiz?). Yor...Yeni Jazz'ınızı güle güle kullanın (isminiz?). Yorumlarınızı merakla bekleyeceğim. Ben kullandıkça daha da güvenmeye ve beğenmeye başladım. Gerçekten iyi bir araba yapmışlar. Yazdıklarımın kararınızda etkisi olmasına çok sevindim. Yeni kasanın da eskisi gibi sorunsuz çıkacağından her geçen gün daha da emin oluyorum. Araba sağlamlığını en zorladığım zamanlarda bile gerçekten hissettiriyor.<BR/><BR/>İçinizin daha da rahatlaması için Jazz'da triger kayışı olmadığını ekleyeyim.<BR/><BR/>Bir benzerini daha önce görmediğimden ve karmaşıklığı hakkında bilgim olmadığından şimdilik şüpheyle yaklaştığım tek şey, tavan kaplamasınının katlanarak toplandığı elektrik motorlu bölme.Umarım geçmişteki benzer Honda çözümleri gibi bu da sağlam çıkar.Barış Puruthttps://www.blogger.com/profile/08395432544679665805noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-8269191441974825992009-04-08T16:35:00.000+03:002009-04-08T16:35:00.000+03:00Ben de 2001 Megane ve 2004 Clio kullandım. Satın a...Ben de 2001 Megane ve 2004 Clio kullandım. Satın alınırken yerli araç ucuz olur diye düşünülüyor. Özellikle elektronik aksamda çıkan arızalar ciddi bakım masrafları yükleyebiliyor. Ayrıca Fransız mantığı ile birbirine entegre parçalardan dolayı, silecek arızası nedeniyle otomobilin beyni, direksiyon arızası nedeniyle, tüm elektrikli direksiyon sistemini değiştirmeniz gereken bir yapıda üretilmişler. Ayrıca kaportada da ön tampondan alacağınız ufak bir darbe sonucunda, zekice! tasarlanmış gövde yapısı ve parçaları sayesinde arka kapıyı bile boyatmak zorunda kalabiliyordum. Sıradan bakım masrafları ortalama 400 TL 60 binde bir değişen triger kayışı bakımıyla beraber, 1500 TL olan bakımları oldukça bel bükücü idi. 2005 2007 yılları arasında Corolla kullandım pratik, ucuz ve çözüme yönelik servis anlayışı beni oldukça memnun etti. Geçen ay da birdaha Fransız aracı almama fikrini benimseyip, Cliomu satarak yeni Jazz aldım. Seçeneklerim arasında tek benzinli seçenekti. Bir Japon markası olsa da Renault un satın almasından sonra Fransız mentalitesinde olma ihtimali bile beni rahatsız etti ve Nissan Note dan vazgeçtim. Avrupa yapımı araçlarda, kesinlikle araca müdehale edilmemesi vurgulanırken, Japon otomobillerin kullanım kitapçığında, yapabileceğiniz bakımlar bölümleri oluşturulup, hava filtresi, polen filtresi gibi değişimleri de biz son kullanıcılara yapabilme öğretisini aşılamayı benimsiyorlar. Yazılarınızı sıklıkla takip ediyorum, Jazz almamda da fikirlerinize ve görüşlerinize itimadım etkili olmuştur. İstanbul dışında olduğumdan Jazzımı çok fazla kullanamadım yakında kendisiyle bir kaç uzun yol yapacağım, görüşlerimi sizinle paylaşmayı düşünüyorum. Kazasız günler dilerim.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-22890350934471834362009-04-08T08:49:00.000+03:002009-04-08T08:49:00.000+03:00Biz şüpheyle yaklaşsak da bu kaygıları taşımayan v...Biz şüpheyle yaklaşsak da bu kaygıları taşımayan ve Fransız otomobillerini masraflarına rağmen alan ciddi bir kitle var. Dolayısıyla C3 Picasso markanın diğer modelleri gibi sorun yumağı çıksa da çok satılır. Yani Jazz ve benzerlerini zorlayacaktır.<BR/><BR/>Fransız otomobilleri Fransa'da bile Türkiye'deki kadar ciddiye alınmıyor. Aşağıda JD Power'ın Fransız tüketiciler arasında 2007'de yaptığı anketin sonuçlarından görebilirsiniz:<BR/><BR/>http://www.jdpower.com/corporate/news/releases/pressrelease.aspx?ID=2007092<BR/><BR/>Fransız markalar Fransa'daki ankette bile ortalarda.<BR/><BR/>Ve bu da uluslararası 2008 anketinin sonucu:<BR/>http://www.whatcar.com/NonCar/75881243591.jpg<BR/><BR/>Fransızların durumu burada gerçekten kötü.Barış Puruthttps://www.blogger.com/profile/08395432544679665805noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-13959170.post-41810531019446279732009-04-07T13:03:00.000+03:002009-04-07T13:03:00.000+03:00fransız bir arabaya güvenecek kadar zengin değilim...fransız bir arabaya güvenecek kadar zengin değilim-henüzbarış kalabaynoreply@blogger.com