Altı yılda 2 milyon adet Fit/Jazz: tek bir nesil, küçük geliştirmeler, ve hâlâ segmentinin lideri.
BP'nin notu: Daha sadece 2006'nın başında Jazz'ın toplam satış rakamı bir milyondu. Aradan geçen 1,5 senede bir milyon Jazz daha satılmış! Nisan 2006'da girdiği Amerika ve Kanada satışları toplamda sadece 77.000, yani Jazz bu akıl almaz başarıyı zaten en başından beri tanındığı, başka bir deyişle çoktan "eskidiği", birbirinden yeni rakiplerle savaştığı pazarlarda gerçekleştirmiş. Jazz yüz yılı aşkın süredir kemikleşmiş bir anlayışı, diğer üreticilere "biz bunu nasıl da düşünemedik" dedirtecek sadelik ve güzellikteki çözümlerle değiştirdi ve yeni "doğru" oldu. Honda'nın becerikli küçüğü bu kadar kısa sürede bu kadar çok satılmasıyla otomotiv tarihinin kilometre taşlarından biri olmakla kalmıyor, ilk çıktığı 2001'den beri yenilenmemesine rağmen satışlarının katlanarak artmasıyla da tarihte sadece belli başlı otomobillerin yakalayabilmiş olduğu bir başarıyı tekrarlıyor. Honda'nın bu modeli tatlı bir anı olarak tarihe mi gömeceğini yoksa efsane haline mi getireceğini 2007 Ekimi'nde - ya da olmadı 2008 yılı içinde - hep birlikte göreceğiz.
Jazz, ucuz - az yakan - kaliteli - küçük - güvenli ve geniş gibi sıfatları bir araya getirdiği için (ve bir de Transformers misali iç hacim değişkenliğinden dolayı) bu kadar başarılı. Otomotivde bir sonraki başarı öyküsü hangi nedenlere dayanacak? Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı göndermekten çekinmeyin.
9 yorum:
Barış Bey,
Öncelikle Jazz konusunda bizleri bu kadar aydınlattığınız için teşekkür ederim. Yeni araba alacağım ve Jazz almayı düşüyorum. 2 sorum var size.
1. Yeni Jazz'ı beklemelimiyim (Yani 2008'i)?
2. Bakım ücretleri diğer markalar ile karşılaştırıldığında nasıl? (6 yıl garantisi var ama hep servise götüreceksin ve çok para ödeyeceksin, şeklinde yorumlar yapıyorlar)
tufanbaydemir@hotmail.com
Merhaba Tufan Bey,
Günlükte de yazdığım gibi 2008'deki Jazz'ın nasıl bir şey olacağını görmemize sadece sekiz - dokuz hafta kaldı. Bence biraz bekleyin, özellikleri vs. ortaya çıksın, Türkiye'ye ne zaman geleceği belli olsun...
Bakım ücretleri bana sorarsanız bedava. Çünkü araba sorun çıkarmıyor. 46.000'e dayandı, inanın garanti dahilinde halledilen çok önemsiz iki şey dışında (camdan tıkırtı gelmesi ve kornanın sesinin kısılması) tek bir sorun çıkarmadı. Bu saydıklarım da bir kere tamir edildikten sonra 20-30 bin km'dir tekrarlanmadı. Tanıdığım diğer Jazz sahiplerinde de durum böyle. 10.000 km'de bir bakıma giriyor ve dönüşümlü olarak bir ucuz (en fazla 160-170 ytl civarı), bir pahalı (200 - 300'ü geçmiyor, ekstralarla en fazla 400) iki servisi oluyor. Ne kadar düşük yaktığını da hesaba katarsanız gayet hesaplı.
Size "hep servise götüreceksin" şeklinde yapılan yorumlarla Jazz'ın çok arıza çıkaracağı kastediliyorsa bunu diyenlere hiç itibar etmeyin, alakası yok. Jazz şu anda hangi kaynağa bakarsanız bakın dünyanın resmen en az arıza çıkaran otomobilidir. Jazz'ı tanımayan birinin "küçüktür, kalitesizdir" gibi saçma sapan ön yargılarını çok duyuyorum ama hiçbirinin beğendiği ya da sahip oldukları otomobiller büyük Japon markaların, özellikle de Honda ve Toyota'nın kalitesiyle yarışamaz. Toyota'da da Jazz gibi bir model kesinlikle yok...
Yetkili servise götürmenin - ve mümkünse hep aynı servise götürmenin - çok büyük faydaları olduğunu da 15 yılı aşkın bir süredir otomobil kullanan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim. Yetkili servise değil de ustaları tercih ettikçe arabanın başına iş geliyor. İyisini bulmak çok zor. Ayrıca servisin yaptığı her işlem garanti dahilinde ve belgeli oluyor.
jazzcikardesler.com sitemize gelip Jazz hakkında her merak ettiğinizi sayıları bini bulan üyelerimizden öğrenebilirsiniz.
Eğer Jazz'a alternatif düşünecek olursanız Nissan Note ve Mitsubishi Colt'a da göz atmanızı da tavsiye ederim. Jazz karşısında bence önemli dezavantajları var ama ikisi de yine tatmin edici ve kaliteli otomobiller, ayrıca fiyatları daha uygun, pazarlıkta eliniz daha kuvvetli ve donanımları da daha zengin. (Bu da Jazz'ın değil, firmanın suçudur çünkü Amerika ya da Japonya'daki Jazz'larda çok daha zengin donanım bulunuyor.)
İkinci elleri konusunda bir şey diyemeyeceğim çünkü ikisi de genç modeller.
İsterseniz Erkal Özsoy'un http://nissannote.blogspot.com/ adresindeki Note sayfasına uğrayıp kendisinden her türlü tarafsız bilgiyi de alabilirsiniz.
Başka sorular da sormaktan lütfen çekinmeyin, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
Bence otomobilde bundan sonraki büyük başarı öyküsü alternatif motor teknolojilerinden birine (hibrid, petrole alternatif yakıtlar vb) sahip olan bir otomobilin performans, menzil, satın alma masrafı, bakım masrafı vb konuların hepsinde mevcut benzinlilerin seviyesini yakalaması sayesinde olacak. Bu şekilde otomobil çılgınlığı çok uzun süre devam edemez; dünyada petrol kalmadığında otomobilleri neyle yürüteceğiz acaba?
Honda ve BMW'ye sorarsak hidrojenle... Yalnız petrol miktarı konusunda bilim çevrelerinde de farklı görüşler var. Arşivimdeki 1970 tarihli Bilim ve Teknik dergisine bakarsak petrol 2000'de bitmiş olacaktı. 1981 tarihli Bilim Dergisi'yse bitiş tarihi olarak 2010'u gösteriyordu. 2010'a bir şey kalmadı ve biliyoruz ki teknoloji ilerledikçe daha önce ulaşılamayan petrol yataklarına ulaşılıyor. Evet, eninde sonunda petrol bitecek ama bence o gün geldiğinde alternatif enerji kaynakları çoktan ucuzlamış ve yaygınlaşmış olacak.
Basınçlı havayla yürüyen otomobili duydunuz mu mesela?
Ha, bir de Erke Dönergeci var tabi :)
Benim Jazz'ım olsa yetkili servise gitmem. Nasıl olsa arıza çıkmayacak. 70 liralık yağ değişimine neden 150 lira ödeyeyim :)
selim
Selim Bey, Jazz'ın servis ücretleri aslında hiç de yüksek değil; yağ değiştirme kesinlikle 150 ytl değil. Motor yağı, yağ filtresi, hava filtresi vs. değiştirilen küçük bakım toplam 160-170 YTL, hatta bazı yetkili servislerde de 120 YTL mesela.
honda fit Türkiyeye ne zaman gelecek?
Söylentiler 2008'in son çeyreğini işaret ediyor ama Honda TR kaynaklı resmi bir açıklama olduğunu sanmıyorum.
düzeltme: bugün uğradığım bir honda bayisi, yeni kasa için "mayıs-haziran 2008'de geliyor" dedi.
Yorum Gönder