09 Şubat 2009

Kısa haber ve yorumlar

Uzun süredir yazmaya vakit bulamıyordum. Gerçi şimdi de vaktim yok ama çok haber ve yorum birikti.

- 1600 cc altındaki otomobillerde ÖTV %37'den %18'e iniyor.

- Yeni City Türkiye'de satışa sunulalı bir süre oldu. Fotoğraflarından içi de dışı da gayet güzel görünüyor ama eski kasanın aksine Jazz'dan daha yüksek fiyatlara sahip. İnceleyenlerin yorumlarını beklerim.

- Birkaç hafta önce hafta otomobilimi Honda Cem'e 1000 km bakımına götürdüm (sağolsunlar, hediye olarak 1000 km bakımında boya koruma yaptılar). Galerileri yeni Jazz doluydu. Kırmızısını ilk kez görebildim. Eski kasanın kırmızından bile çok daha canlı, albenisi yüksek bir renk. Bu kırmızı, yeni ve sert hatlı tasarımıyla Jazz'ı Type-R havasına sokmuş. Aklım kalmadı desem yalan olur.

- Yeni Jazz'ın CNET Avustralya editör notu, 10 üzerinden 8,6. Sadece üç olumsuz nokta sıralamışlar: "1- Eskisi kadar şirin değil, 2- İçerisindeki renkler fazla koyu, 3- iPod / iPhone bağlanamıyor".
Bunlara hemen kısa yorumlarım olacak: 1- Şirinliğinden kurtulması benim içimi rahatlatan bir tercih nedeniydi, 2- İç mekanda gerçekten açık renk seçeneği sunulmalıydı, ileride seçenek olarak sunulması lazım, 3- Türkiye'dekine iPod bağlanabiliyor.

- Motoring.co.za şöyle yazmış:
"Kullanıcı dostu terimi üstüne düşündünüz mü hiç? Bu, iyi bir ürünle muhteşem bir ürün arasındaki farktır. Apple'ın iPod'unu dünya çapında bir fenomene dönüştüren şeydir. Sadece iki düğmeye bastığınızda yemeği kusursuz şekilde pişiren mikrodalga fırındır. Güney Afrika Cumhuriyeti devlet dairelerinin sahip olmadığı şeydir.
Honda Jazz, kullanıcı dostu. Sadece bu yenisi değil, eskisi de. Bu özelliği Jazz'ın 115 ülkede çok iyi tanınmasını sağladı.Sanki Japonlar insanların otomobilden ne istediğini telepatiyle öğrenmiş ve bunu Jazz'ın bütün sistemlerine kusursuz bir şekilde uygulamış. Klimasından radyosuna, katlanan arka koltuklarından diğer her şeyine kadar. Beş kişilik arabada resmen on bardaklık var!"
- Sürüş yorumlarına devam: Düz vitesli ve 100 beygirlik aracımın performansından memnun değil, aşırı memnunum. Yol tutuşu konusundaki tatminim ise performansın sağladığının da ötesinde (Buna ek olarak VSA sisteminin çalışmasına toplam iki kere şahit oldum ve ikisinde de kusursuz bir iş çıkardı).
Bizde satılmayan 1.2 motorlu Jazz, Avrupa'da gerçekleştirilen bir dergi testinde 1.4 ve 1.6 motorlu süperminilerin karşısında ortalama bir derece almıştı. Bizdeki 1.4'ün aynı otomobiller karşısında çok daha yüksek bir derece alacağından eminim.
Bir de yüksek hızlardaki stabilite gerçekten eskisiyle karşılaştırılamaz derecede iyi. Bundan aylar önce karşılaştığım yabancı birkaç yorumda, 180'le giderken de 80'le olduğu kadar sağlam gittiği üzerine bir şeyler okumuş ve aynen aktarmıştım. 180 yapmış değilim ve bu iddiayı test etmeye niyetim de olmadı. Ama başıma şöyle bir şey geldi; TEM'de giderken en fazla 100'le yol aldığımı sanıp göstergede 160 gördüm. En ufak bir sarsıntı - titreme yoktu ve gayet oturaklı gidiyordu. Eskisinden çok daha sessiz olması da cabası. Yeni Jazz yere çok daha sağlam basıyor.
İçimi rahatlatan bir başka özelliği de rüzgarlardan eskisi gibi etkilenmiyor oluşu. İşin doğrusu, arabayı aldığımızdan geçen üç ay içinde rüzgarlardan etkilendiğine şahit olamadım. Etkilenmesi için çok daha sert rüzgarlar gerekiyor olmalı. Eskisinde haftada birkaç kez muhakkak yaşardım, yüksek hızlara çıkmam da şart olmazdı. Yeni kasanın aerodinamiği ve yanal güçlere direnci daha başarılı olmalı.

- Yeni kasada eskisine göre çok ufak ama konforu düşüren bir iki eksiklik var, yazmadan geçemem (JK'de zaten yazdığımız bir konuydu). Birincisi, vites göbeğinin aydınlatan sabit ufak ışığın artık bulunmaması. Tepedeki aydınlatmalardan, okuma ışıklarından vs. bahsetmiyorum. Eski Jazz'da farları yaktığınızda devreye giren fazladan ufak bir ışık vardı; klima düğmelerinin alt tarafında bulunur ve aşağıyı aydınlatırdı. Böylece anahtar, telefon, otopark kapısının uzaktan kumandası gibi ıvır zıvırı tepedeki ışığı açmaya gerek kalmadan kolayca bulurdunuz. Bu ışık yeni kasada nedense iptal edilmiş ve vites önündeki gözler zifiri karanlıkta kalıyor.

- Benim için bundan da üzücü olanı, ön sağ koltuğu kaydırmak için başlık hizasına konumlandırılan ek düğmenin iptali oldu. Bunun ne olduğunu açıklayayım; eskiden arka koltuğu yatırmanız gerektiğinde ön koltuğu öne kaydırmanız gerekebilirdi. Bu gerektiğinde de boşuna ön kapıyı açıp koltuk dibindeki levyeyle uğraşmayalım diye koyulmuş güzel bir ek düğme vardı. Çocuklu aileler bu düğmeyi koltuk yatırmanın dışındaki amaçlar için de kullanıyordu. Mesela bebeğinizin altını arka koltukta değiştireceksiniz, veya arka koltuğun altına ön koltuğu kaydırmanızı gerektiren bir yük koyuyorsunuz; öne geçmeye gerek kalmadan düğmeye basıp koltuğu öne itiyordunuz. Şimdiyse varsa öndeki yolcunun veya şoförün yardımına, yoksa ön kapıyı açıp koltuğu aşağıdaki klasik levyeden kaydırmaya mahkumsunuz. Bu düğmenin iptalinin olası nedeni, yeni Jazz'da arka koltukları yatırırken ön koltukları itmeye ihtiyacınızın olmaması. Ama birçok Jazz sahibinin bu düğmeden esas tarif ettiğim şekillerde faydalandığını biliyorum.

Aydınlatmadaki eksik ufak bir donanımla halledilmeyecek bir şey değil ama ön sağ koltuktaki faydalı düğmenin iptali çok fena olmuş.

- Tüketimde sürpriz yok; beklediğim gibi eskisinden de az yakıyor. Ancak evde çalışmaktan ötürü arabayı kullanmaya fazla fırsatım olmuyor. Üç ay oldu ama 2000 kilometreyi daha yeni geçebildik. Hatta bütün Şubat ayı tek bir depo benzinle geçti.

- İlk zamanlarda başka yeni Jazz görmüyordum ama son bir aydır Ataşehir'de birkaç tane görmeye başladım(*). Yeni kasada satışlar ne durumda ve en çok hangi renkler tercih ediliyor bilmiyorum ama gördüğüm bütün yani Jazz'lardan sadece bir griydi, diğerlerinin hepsi siyahtı.
Eski jazz'ımın bejinden de çok az görürdüm. Türkuaz da herhalde böyle a görülen bir renk olma yolunda. Siyah yeni Jazz'a çok yakışıyor ama içi de dışı da simsiyah bir arabayı şahsen iç karartıcı buluyorum.

(*) Aslında Ataşehir tam bir birinci nesil Jazz cenneti. Sabah evden çıkıp kızımla 1-2 kilometre ötedeki anaokuluna giderken park halinde 10-15 Jazz mutlaka görüyorum.

- Cam tavanın ne kadar ısı geçirdiğini görmeye başlayacağımız günler yaklaşıyor. Ne kadar ısı geçirmez olduğu iddia edilse de buna pek inanasım yok. Hava sıcaklığının 30-40 derece arasında oynadığı Temmuz günlerinde bu sene de 2-3 haftalık bir tatile çıkarız. uzun yolda sabahın erken saatlerinde ya da akşamüstü cam tavanın büyük keyif vereceği kesin ama güneşin dik açıyla geleceği saatlerde tavanı kapatmamayı hayal bile edemiyorum.

- Top Gear dergisinden Bill Thomas 1.2 motorlu versiyonu deneyip yazmış:

"Direksiyonu eski arabadan çok daha iyi. Daha oturaklı ve keskin bir his veriyor. Ayrıca arabanın sürüşü çok daha iyi, özellikle de bozuk zeminlerde. Otomobil daha sessiz ve eskisinden bile daha geniş. Bu küçük motorlu versiyon, neredeyse 1.4 kadar iyi. BMW'nin ve diğer firmaların bütün çabalarına rağmen sadece Honda'nın becerebildiği bir şekilde çok rahat devirlenen tatlı bir motoru var."