25 Aralık 2008

Honest John: Ek

Bir Honest John çevirisi daha. Yazının sadece bir bölümü:

"Düz 1.4'teki 100 beygirlik I-VTEC, eski 83 beygirlik I-DSI'dan kesinlikle çok daha canlı. Özgürce ve neşeyle devirlenirken aynı zamanda da 5. vites / 1000 devirde 32 km/s hızla gidebilecek kadar da iyi bir düşük hız torku üretiyor. Direksiyonun kaster açısı ileri kaydırılmış ve %50 daha güçlü bir elektrik motoru (EPS) kullanılmış. Bu ikisi el ele verince sürüş eski kasadan çok daha olumlu ve kesin hale gelmiş, hızlı bir virajda çizgisini çok iyi koruyor. 185/55/16 lastikler ve uzatılmış arka süspansiyon kollarıyla sürüşü bir Focus kadar olmasa da eskisinden kesinlikle daha iyi. Sürüş ve yol tutuşunun orijinal Jazz'da arabanın muhteşem kullanışlılığı karşısında affedilen bir hayal kırıklığı olduğunu hatırlıyorum. Yeni kasada böyle bir hayal kırıklığı yok. Seat Ibiza ya da Mazda 2 kadar keskin olmasa da rakipleri karşısında ezilmeyen iyi bir yol tutuşu var." 

Hibrid Jazz 2010'da gelebilir

Autocar dergisinin iddiasına göre Honda, hibrid bir Jazz'ı 2010'da satışa sunmaya hazırlanıyor. Habere göre aracın motoru 1339 cc benzinli + elektrikli hibrid, CO2 emisyonu da 80-90 gram arasında olacak. 
Bu Jazz ülkemizde satılacak olursa aynı Civic Hybrid gibi yüksek vergi dilimine sokulur ve gerçekten de çok pahalıya gelir veya bu yüzden hiç gelmez. İşin o kısmı acı bir Türkiye gerçeği. Şu ana kadar duyduklarımız arasında 1.0 benzinli + elektrikli motor gibi bilgiler de vardı. Elektrikli motoru gücüne, gördüğü işe ve amacına bakmadan ne idüğü belirsiz bir "500 cc benzinli motor"a eşdeğer gören cingöz vergi sistemimizde bile böyle bir araba ucuza satılabilirdi.
İkinci kasa söylentilerinin gerçeğe dönüşmesi bu günlükten de takip etmiş olabileceğiniz gibi yaklaşık 3 sene almıştı. Söylentileri en az o kadar süredir devam eden Hibrid Jazz konusunda da 2009 içinde detaylı bilgilere ulaşmamız mümkün olabilir.

16 Aralık 2008

Yabancı bir yorum

"Honda Jazz 2009 Full Test" başlıklı Honest John Jazz testini, videosu ve sitedeki yazının çevirisiyle aşağıda inceleyebilirsiniz. Otomobilleri en acımasızca eleştiren siteden bu kadar olumlu bir yorum okumak gerçekten hoşuma gitti. Aynı kişinin performansla ilgili daha detaylı başka bir yazısı da var, daha sonra eklerim:


Yukarıdaki filmin bitiş cümlesi: "Küçük otomobillerde bundan iyisi yok"

"İnsanları Jazz almaya ikna etmem gerekmiyor. Arabayı zaten onları ikna etmekte kullanacağım nedenlerden ötürü seviyorlar. 

Yani bu bir Fiat 500 ya da Mini'deki gibi sadece dış görünüşe dayalı duygusal bir seçim değil. Konu bütün sundukları: İstediğiniz her şeyi yapacak, sizi asla yarı yolda bırakmayacak, giderleri düşük bir araba.

Yeni Jazz, insanların eski Jazz'da sevdiği her şeyi alıyor ve birkaç adım ileri götürüyor.

Daha esnek bir iç mekan. Daha iyi performans. Daha düşük tüketim.
Yol tutuşu ve sürüşü de daha iyi; bunlar, diğer bütün özellikleri çok iyi olan eski kasanın sahiplerinin hoş gördükleri zayıflıklardı.

Fiyat baz model 1.2S için 9990£'dan başlıyor. 83 beygirlik DSI yerine 90 beygirlik canlı bir motoru var. Emisyonu 120 g/km'nin altında ve bu da senede 30£ vergi demek. Bu modele klima ve alaşım jant eklemek isterseniz fazladan 1000£ ödüyorsunuz. Ama 1.2 otobanda yeterince güçlü değil. Bu yüzden iyisi mi fazladan 500£ verip senede 60£ vergi ödeyerek fazladan bir sürü özellikle gelen 100 beygirlik 1.4ES modelini alın.

Sırada, CVT'li Jazz sahiplerini endişelendiren 12,290£'luk 1.4ES I-Shift var.

Ne mutlu ki endişelenmeye hiç gerek yok. Vitesin elektronik sistemleri tork tepkisi yüzünden şanzımana zarar verebilecek sert geçişleri engellese de bu sessizce oluyor, hassas sürücüler bile farkına varmayacaktır. Eski CVT gibi "bas ve git" tarzında değil ama bu tür sistemlerin bazılarının neden olduğu kesinti ve sarsıntılara neden olmuyor. Ayrıca CO2 emisyonu gayet düşük; 120 g/km ile yılda 30£ vergisi var.

İsterseniz sürüş konforundan biraz ödün vererek yol tutuşu daha keskinleştiren 16" jantlı EX modeline de geçebilirsiniz. Bu modelin panoramik cam tavanının yuvası, arka koltuklarda baş mesafesini 5 cm azaltıyor. Ama bu ve bütün diğer ekstra özelliklerine rağmen bu modele fazladan 1300£ ödemek istemez ve 12,290'a son derece mantıklı bir seçenek olan ES I-Shift'e razı olurdum.

Direksiyonun kaster açısının değiştirilmesi sayesinde bütün yeni Jazz'ların sürüşü eski kasanınkinden çok daha olumlu, hafif direksiyonuyla da keyifli ve kolay. Geniş kelebek camları sayesinde ön görüş açısı çok geniş. Arka görüş de devasa, adeta battal boy yan aynalar sayesinde mükemmel. Konsol bir sürü eşyanızı koyabileceğiniz şekilde güzelce tasarlanmış. Fan ve klima için pratik, döndürülebilir büyük düğmeler var (Manuel klimalı model kastediliyor - BP)

Ama Bluetooth desteği yok. Yani gerekirse Parrot gibi üçüncü parti bir çözüme gideceksiniz. Satnav opsiyonu (Navigasyon ekranı) pahalı bir konsol üstü ekran ya da daha mantıklı fiyatlı, gösterge paneli üstüne iliştirilmiş şekilde sunuluyor. EX modelinde iPod soketi de var.

Ortalık bardaklıktan geçilmiyor. Kabinin içinde tam 10 adet bardaklık bulunuyor. Arabanın her yerinde saklama gözleri var, sol arka koltuğun altı da buna dahil.

ES modelindeki çifte gözlü bagaj (bizdekilerde bulunmayan bir özellik - BP) sürüyle iş beceriyor. Bunların arasında şişeler için file ve farklı türde alışverişlerinizi ayırmak için dört ayrı şekilde konumlandırılabilen çift katlamalı zemin var. Toplam bagaj hacmi koltuklar dik konumdayken 366 litre (doğrusu 399 olacak elbette, eskisi zaten 382'ydi - BP). Bu da bazı MPV'lerden daha büyük. Yedek lastik yok, onun yerine küçük delikler için lastik tamir kiti var. Yine de bir tür stepne opsiyonu sunulmuş olabilir (Bizde olduğu gibi - BP). Çift gözlü bagajın bulunmadığı baz versiyonlarda yedek lastik sabitleme vidası bile var.

Arabanın içinde aynı "sihirli" koltuk sistemi var, ama eskisinden daha iyi çalışıyor. Ön koltukları ileri itmeye gerek kalmadan tek bir harekette katlanıyor. Yukarı katlanan koltuk minderleriyle arabanın ortasına bir tekerlekli sandalyenin sığabileceği genişlikte alan açılıyor.

Yeni Jazz, dışarıdan da görebildiğiniz gibi gerçekten güzel bir otomobil. Önceki modeli bir anda eski ve kutu gibi gösteriyor. Belki de en iyi rengi olan metalik mavisini görmek için buraya bakabilirsiniz. 

Sürüş ve yol tutuşu yeni Fiesta, Mazda 2 ve Seat Ibiza kadar eğlenceli değil ama sınıfındaki bütün diğer modellerle eşit kalitede. Direksiyonu çok acil çevirmeniz gerektiğinde birazcık fazla dönmesi gerekiyor ama zaten Jazz'ı bunun için almazsınız.

(...) Yeni Fiesta gibi arabalarla karşılaştırırsak yeni Jazz'ın fiyatları beklediğim kadar yüksek çıkmadı. Fiyatlarında indirim beklenmediğinden ikinci el değerleri de yüksek kalacaktır.

Birçok eski Jazz sahibi bu arabadan çok memnun kalacak. Sanırım Jazz'ın yapabildiklerini yapamayan birçok başka küçük arabanın sahibi de böyle düşünecek."

Motor ve şanzıman:
1.2 1,198cc SOHC I-VTEC benzinli, sadece düz: 90PS @ 6,000rpm / 114 Nm tork @ 4,900 rpm
1.4 1,339cc SOHC benzinli düz veya I-SHIFT: 100PS @ 6,000rpm / 128 Nm tork @ 4,800 rpm
5 vitesli düz: 5. viteste 1000 devirde 31.7 km/s
6 vitesli I-Shift: 6. viteste 1000 devirde 40 km/s


Boyutlar:
Uzunluk: 3,900mm (12’ 10”)
Genişlik: 1,695mm (5’ 7”) + aynalar
Yükseklik: 1,525mm (5’ 0”)
Bagaj hacmi
Arka koltuklar açıkken: 399 litre; 
Minderler yukarıdayken: 883 litre
Arka koltuklar yere gömülüyken: 1396 litre (bu değerde hata olabilir, güncelleyeceğim)
Maksimum bagaj uzunluğu:
(ön yolcu koltuğu dik) 1,720mm
(ön yolcu koltuğu yatık) 2,400mm
Maksimum yük yüksekliği: 1,280mm
Maksimum toplam yük ağırlığı: 1520 kg
Sürücüsüz ağırlık: 975 – 983kg.
Sürücülü ağırlık: 1086 – 1128kg. (111 ya da 143 kilodan daha ağır sürücü kullanmasın mı deniyor yani? - BP :)
Frenli römork çekme kapasitesi: 1,000 kg (bütün modellerde)
Yakıt deposu: 42 litre
Dönüş çapı: 9.8 metre
Direksiyon turu, kilitten kilide: 3.29
Drive by (sanırım dışarıdan ölçülen anlamına geliyor) sürüş gürültüsü: 66Db


Performans ve tüketim:
1.2, 5 vitesli düz: 0-96 12.2 sn, maksimum hız 176 km/s; tüketim: 5,1 lt / 100 km; CO2 emisyonu: 120g/km; Emisyon kategorisi: EU IV.

1.4, 5 vitesli düz: 0-96 11.2 saniye; maksimum hız 182 km/s; tüketim: 5,3 lt / 100 km; CO2 emisyonu: 124g/km; Emisyon kategorisi: EU IV.

1.4, 6 vitesli i-SHIFT: 0-96 13.2 sn; maksimum hız 180 km/s; tüketim: 5,2 lt/100 km; CO2 emisyonu: 120g/km; Emisyon kategorisi: EU IV.

İngiltere fiyatları (Sterlin bu yazının çevirildiği tarihte 2,4 YTL):
Honda Jazz 1.2 S £9,990
Honda Jazz 1.4 SE a/c £10,990
Honda Jazz 1.4 ES a/c manual £11,490 (Joy+ düz)
Honda Jazz 1.4 ES I-SHIFT 12,290£ (Joy+ otomatik)
Honda Jazz 1.4 EX 12,790£ (Fun+ düz)
Honda Jazz 1.4 EX I-SHIFT 13,590£ (Fun+ otomatik)

Metalik boya opsiyonu 380£

(Bizim aldığımız düz Fun+ modelinin metalik boyalı fiyatı İngiltere'de 31.600'e geliyor, burada 32.750. Yeni Jazz Swindon/İngiltere'de de üretiliyor ancak Honda'nın fabrikayı küresel kriz nedeniyle iki aylığına kapattığını da bildirmeliyim)

İngiltere donanımları:

(Buradan sonrasını affınıza sığınarak ve anlaşılacağını umarak İngilizce bırakıyorum, ne yazık ki çeviriye vaktim kalmadı):

15” steel wheels with 175/65 R15 tyres
Digital Clock (built into audio system) 
Digital odometer (A / B trip) 
Audible headlight on reminder 
Internally adjustable headlight height 
Tachometer (rev counter) 
External temperature gauge 
Adjustable dashboard illumination 
Low fuel warning light 
Dual front (SRS) airbags 
Dual side (SRS) airbags 
Side curtain airbags 
Passenger airbag cut off switch 
Active headrests 
Anti lock Braking System (ABS) 
Electronic Brakeforce Distribution (EBD) 
Emergency Brake Assist 
High-level rear brake light 
Side impact protection beams 
Front seat belt pre tensioners 
Height adjustable front seat belts 
5 x 3 point seat belts 
ISOFIX 
Front disc brakes 
Rear disc brakes 
Rolling code ECU engine immobiliser 
Honda Superlocks (deadlocks) 
Externally visible VIN 
Remote keyless entry 
Integrated audio 
Glove Box 
Body coloured bumpers 
Electric heated and adjustable mirrors 
Rear foglight 
Front intermittent wiper 
Tilt adjustable steering wheel 
Power assisted steering 
Map light 
Cargo luggage floor hook 
Power Output Socket 
Dust and Pollen filter 
Driver vanity mirror 
Front electric windows 
Driver’s seat height adjustment 
Rear centre headrest and 3 point seatbelt 
Magic seat flexibility system 
Fabric upholstery 
Stereo CD tuner with MP3 compatibility 
Auxiliary socket (MP3 connection) 
Front speakers 
Speed adjusting audio volume 

1.2 SE:

15” alloy wheels with 175/65 R15 tyres
Locking wheelnuts
Manual air conditioning

1.4 ES:

15” alloy wheels with 175/65 R15 tyres
Paddle shift gear selector (i SHIFT)
Steering wheel audio controls
Vehicle Stability Assist (VSA)
Hill Start Assist (i SHIFT)
Body coloured door mirrors 
Body coloured door handles
Electric retractable mirrors with indicators
Tilt and telescopic steering wheel adjustment
Flexible two-tier boot
Passenger vanity mirror
Refrigerated glove box
Rear electric windows
Passenger seatback pocket
Rear speakers

1.4EX:

16” alloy wheels with 185/55 SR16 tyres
Cruise control
Panoramic glass roof 
Privacy glass 
Front foglights
Auto headlights with dusk sensor
Auto windscreen wipers with rain sensor
Leather steering wheel 
Leather gear knob
Auto climate control air conditioning
Driver seatback pocket
Front Driver’s armrest 
Rear centre armrest
USB socket

Optional Extras
3 year/90,000 mile mechanical warranty.
3 year paint warranty
12 year structural warranty
10 year chassis corrosion warranty

15 Aralık 2008

İlk değerlendirme


Yeni arabamızı kullanmaya başlayalı 1,5 hafta oldu ve artık ilk gerçekçi yorumumu yazabilirim. Şimdilik fotoğrafları teknik bir sorundan dolayı ekleyemiyorum (Google'ın Picasa servisindeki kotamı doldurmuşum ve daha fazla resim eklemek için farklı bir çözüm bulmam lazım) ama kısa bir süre içinde halledip yazıyı güncelleyeceğim.

İkinci nesil Jazz'ın eskisinden daha düşük yaktığı duyurulmuş olsa da bu arabayı sadece düşük tüketim için almadım. Yeni Jazz'ın beni ilgilendiren çok daha önemli özellikleri vardı. Ama herkes tüketimi sorduğu için öncelikle arabanın o yönünü yazıyorum, ardından eğlenceli kısımlara geçeceğim. Tüketimi sadece meraklı okurlar için yazdığımın ve ileride bu konuyu fazla tekrarlamak istemediğimin bilinmesini isterim. Bu kadar seneden sonra iyice anlaşılmış durumda ki Jazz (eskisini ve yenisini birlikte kastediyorum) gerçekten az yakıyor. Keyfini çıkarın. Benzin pahalı elbette ama rakamlara, 100 km'e 0,3 - 0,5 litrelik farklara takılmayın. Belki önümüzdeki 10.000 km içinde bir iki kez daha tüketimden bahsederim. Daha fazlasını yapmak istemiyorum çünkü bundan uzun bir süre önce de yazdığım gibi artık tüketimle ilgili yazmaktan fenalık geldi :) 

1- Tüketim

Yeni kasa Jazz'ımızı aldıktan sonra 97 Oktan benzinle doldurduğumuz ilk depoyu önceki gün bitirdik. Aslında bitirmeye daha bayağı vardı ama deponun sonunu getirmeyi pek sevmiyorum. Not: Bu ifade çoğu kişinin aklına benzindeki tortu meselesini getirecektir ama esas derdim arabanın deposunu hesapta olmayan durumlar için dolu tutmak.

Sonuç: 520 km yapıp da benzinciye geldiğimizde göstergedeki ortalama (çoğunlukla şehir içi) tüketimi 6,4 lt / 100 km idi ve yol bilgisayarı da kalan benzinle daha 150 km yapabileceğimizi gösteriyordu. Yani o sıradaki normal sürüş tarzımı koruyabilsem bir depoyla şehir içinde hiç zorlanmadan 670 km yapabilirdim.

İki gün önce doldurduğum ikinci depo 97 oktanımı da sağ ayağıma kurşun ağırlık bağlanmış gibi tüketmekteyim. Bu seferki 42 litreyi de olabildiğince sert bir sürüşle tüketmeyi planlıyorum. Ama ilk 100 km'de tüketim buna rağmen 6,8'den yukarıya çıkmadı. Biraz sabit hızla sürmeye başlasam hemen düşüveriyor zaten.

Şu andaki manzaraya göre yeni Jazz'ım aynen eski Jazz'ım kadar yakıyor; ama unutulmasın ki yenisi sıfır bir otomobil ve eskisinden açık ara daha güçlü bir motoru var.  Yani ileride tahmin ediyorum ki rekor düşüklükte tüketim seviyeleri göreceğim.

2- Vites değiştirme göstergesi

Peki o ilk 520 km'yi nasıl geçirdim? Özetle birinci yarısında genellikle sakin, ikinci yarısında da fazlasıyla ateşli kullandım.

Bu 520 km'nin ilk 320'sinde vites değiştirme uyarılarına mümkün olduğunca dikkat ettim. Devir göstergesinin sağında UP ve DOWN şeklinde iki uyarı yer alıyor. Diyelim ki 4. vitestesiniz ve UP ışığı yandı, o zaman 5'e geçerseniz o andaki koşullar altında mümkün olan en düşük tüketimi yakalayabilirsiniz. Veya 4'teyken aşırı düşük devirle gidiyor ve fazla yakıyorsanız DOWN yandığında 3'e geçmeniz de aynı şeyi sağlar.

Yalnız bu sisteme uymak demek, sinirleri alınmış bir sürüş anlamına geliyor. Mesela hafif bir rampa çıkarken bile 40 km/s ile giderken 5. vitese geçmemi önerdi sistem, ben de meraktan uydum. Bir çekiş problemi olmadı, araba düzgün bir şekilde çıktı ama sürekli buna uyacak olursanız arkanızda ciddi bir trafik birikebilir. Ben de yavaş gitmenin sorun olmayacağı daha boş yollarda ya da köprü yolu gibi trafiğin aktığı yerlerde uydum bu ışıklara. Böylece deponun yarısına dayandığımda tüketim ancak 5,9 litre / 100 km'yi bulmuştu.

Vites uyarı ışığıyla ilgili bilinmesi gereken en önemli şey, bu ışıkların hep aynı hız ve devirlerde yanmadığı. Bazen 40 km/s'de bir üst vitese geçmenizi önerirken bazen de 80-90'a kadar bekleyebiliyor. Arabanın yükünün, hızlanma oranının ve yolun eğiminin bunu doğrudan etkilediğini net olarak gördüm.

3- Hız sabitleyici (Cruise Control)

Yeni Jazz'ın hem düşük tüketimi garantileyen hem de sürüş keyfini artıran başka bir özelliği de hız sabitleme sistemi. Bu sınıftaki otomobillerde, daha da önemlisi düz vitesli otomobillerde pek rastlanmayan bir özellik olduğundan hemen kurcalamaya başladım. Sistem şöyle çalışıyor; Cruise Control düğmesini hep basılı bırakıyorsunuz ki sistem komutlarınızı almaya hazır olsun (elbette her seferinde açıp kapatabilirsiniz ama hiç gerek yok). İstediğiniz hıza geldiğinizde SET (ayarla) tuşuna basıyorsunuz ve hızınız sabitleniyor. Bu noktadan sonra arabanın sabit hızını düğmelere basarak yukarı ve aşağı çekebiliyorsunuz. Boş bir yolda bunun aşırı keyifli olduğunu söylemeliyim. Sanki Need For Speed oynarmış gibi bir havaya sokuyor insanı. Diyelim ki sabitlenmiş hızla giderken gaza (düğmeyi değil pedalı kastediyorum) basıp bıraktınız, araba tekrar ayarlanan sabit hıza geliyor. Ancak frene ya da debriyaja dokunduğunuz anda sistem devreden çıkıyor. 
Not: Düğmelere her basışınızda hız 1.6 km/s artıyor ya da azalıyor.

4- Performans

Eski Jazz'ımın performansı 0-100'de dönemindeki rakiplerinin çoğundan iyiydi. Hatta bu konuda bazı kompakt otomobillerle de başa baş gidiyordu. Ancak düşük beygir gücü ve düşük devirlerde üretilen maksimum tork, Jazz'ı çok keyifli bir şehir otomobili yapsa da uzun yollardaki sollamalarda hayati önem taşıyan ara hızlanmalarda zayıf kılıyordu. Yeni Jazz eskisine oranla çok daha hızlı bir otomobil. Birinci vitesteki kalkışı çok şey vaat etmiyor ama 2'ye geçip de gazı köklediğinizde ok gibi fırlıyor. Araba motor devri 3000'e yaklaşana kadar eski Jazz gibi davranıyor, zaten eski I-DSI ve yeni I-VTEC motorların beygir gücü ve tork eğrisi de bu devire kadar aynı görünüyor. Ama 3000 devirden sonra çok güzel hızlanıyor. Honestjohn sitesinin testine göre 11.2, çeşitli otomobil dergilerinin testlerine göre 11.5, Honda'nın fabrika verilerine göre düzde 11.4 - 11.9 arası 0-100 hızlanma, kendi sınıfından ya da bir üst sınıftan birçok rakibiyle rahatça yarışan bir değer. Ara hızlanmalarda eskisinden doğal olarak daha iyi; 5. vitesteyken 4 veya 3'e inip gazı köklediğinizde Jazz, sadece aile otomobili olmanın ötesinde hisler verebiliyor. Motorun yüksek devirlerdeki sesi de rahatsız edici değil, kulağa gayet güzel geliyor. Ama bana ani hızlanmalar sırasında güzel gelen motor sesi başkaları için sadece gürültü olabilir. 

Neticede yeni Jazz 3000 devirin altında şeker gibi giden çok keyifli ve yumuşak sürüşlü bir arabayken, gazı köklediğinizde acil hızlanma ihtiyacınıza çabucak cevap veren, eski Jazz'ı dikiz aynasında ufaltıp kaybedecek karakterde bir otomobil olmuş. 

5- VSA

Araç denge sistemi anlamına gelen VSA sanıldığı gibi sadece virajlarda yoldan çıkmayı engelleyen sistemi değil, ABS, EBD (elektronik fren basıncı dağılımı), TCS (çekiş kontrol sistemi) ve ESC (viraj kontrolü) de dahil olduğu farklı teknolojileri tek bir çatı altında toplayan entegre bir sistem. Birçok türden kazanın meydana gelmesini baştan engelleme amacı taşıyan VSA'nın giriş sınıfındaki bir otomobilde standart olarak sunulması büyük bir atılım. Ama bir yandan da kaçınılmaz bir gereklilik; Euro NCAP, 2009 şubatından itibaren baz modellerinde ESC'yi standart olarak sunmayan otomobillerin güvenlikten asla 5 yıldız alamayacağını açıkladı. Jazz'ın giriş seviyesi modeli olan ve Türkiye'de satılmayan 1.2 motorlusunda VSA (ve dolayısıyla ESC) standart değil. Yeni Jazz Japonya ve Amerika'da güvenlikten 5 yıldız almış durumda ama yeni Euro NCAP puanlama sisteminde sadece VSA eksikliğinden dolayı 4 yıldızda kalması olası. Ama Türkiye'de satılan Jazz'larda VSA standart ve bizi esas ilgilendiren de bu. Euro NCAP'tan yeni düzenleme sonrasında 4 yıldızda kalsa da Türkiye'de satılanların hepsinin 5 yıldızlık güvenliğe sahip olduğunu bilin yeter.

6- Yol tutuşu

Eski Jazz'ın yol tutuşu sınıfının ortalamalarında kalıyordu ve fena değildi. Süspansiyonu, yüksek bir otomobil için olması gerektiği kadar sertti. Zorlandığında önden kaysa da hemen toparlanıyordu, kontrolü kolaydı. Bence amacına ve sınıfına göre beklentileri karşılayan bir yol tutuşu vardı, şahsen gayet memnundum.

Yeni Jazz'ın gerek gövdesinin sertleştirilmesi ve şasisinin baştan aşağı yenilenmesi, gerek süspansiyonların bir nebze yumuşatılması sayesinde eskisinden daha konforlu ve oturaklı bir sürüşü var. Artık kolayca çıktığı yüksek hızlarda eskisinden çok daha güvenli hissettiriyor. Edmunds.com'da yapılan testinde stabilitesini yüksek hızlarda da düşük hızlardaki kadar koruduğundan bahsediliyordu, yeni arabamızla geçen 12 günden sonra bütün kalbimle katılıyorum.

Arabayı eski Jazz'ımın limitini bildiğim virajlarda bolca zorladım. VSA devreye girmeden virajları eskisinden de yüksek hızlarda gayet sağlıklı bir şekilde alıyor, çizgisini koruyor, insanın tüylerini ürpertmiyor. 

Eğer çizgisinden çıkmaya başlayacak olursa VSA'nın işleri tekrar yoluna sokacağını bilmek rahatlatıcı elbette ama kimse arabasını gerekmedikçe (önüne yaya fırlaması gibi durumlar dışında) bu kadar zorlamamalı. Yeni Jazz'ın yol tutuşunun eskisinden çok daha iyi olduğunu söylemem hiç de hata olmaz. Ancak sınıfındaki yeni Fiesta ya da Mazda 2 gibi rakiplerinin gerisinde kalacağını bilmek için o arabaları kullanmak da gerekmiyor. Ama Jazz, safkan bir küçük aile otomobili. Ve yeni Jazz da bir böyle bir otomobilinin karşılaşabileceği en sert koşulları bile kolayca atlatacak yapıda bir araç. İnsanımızın arabalarını limitlerine göre kullanmadığını her bayram tatilinde ve çok korkunç şekillerde tekrar tekrar görsek de aramızda mantığının sesini dinleyen sürücülerin de olduğuna inanmak istiyorum (Ya da bazılarımızın mantık sahibi olduğuna inanmak istiyorum).

7- Güvenlik

ACE gövde yapısı yeni Jazz'a kazalarda çok büyük bir avantaj kazandırıyor. ACE'nin bildiğimiz güvenlik kavramına kattığı en büyük yenilik, farklı yüksekliklerde otomobillerin çarpışmasında yolcu kabinini eşit derecede koruyabilmesi (Elbette belirli hızlarla yapılan kazalardan bahsediyoruz). Yani ACE gövde sadece Jazz'a bir SUV çarptığında sizi korumakla kalmıyor, Jazz yerden bitme bir otomobile çarptığında ona da daha az hasar veriyor.

8- Panoramik cam tavan

1.4 EX (ya da Fun+) modelinde bulunan panoramik cam tavanın daha önce bu kadar uygun fiyatlı bir otomobilde sunulduğunu sanmıyorum. Yeni Jazz'dan bahsederken uygun ve fiyat kelimelerini yanyana kullanmamın birçok arkadaşımı yerinden zıplattığını biliyorum ama rakiplerine baktıkça artık daha da açık bir şekilde görüyorum ki Jazz donanımına göre gayet uygun fiyatlı bir otomobil. Cam tavan korktuğum kadar ısı geçirmiyor. Yeterince koyu bir tona sahip olduğundan gelen güneş ışığı da çok rahatsız etmiyor. Zaten rahatsız olduğunuz anda tek bir düğmeye basıp saniyeler içinde klasik otomobil tavanına dönüştürmek mümkün. Tavan kaplamasını istediğiniz kademede durdurup sunroof boyutunda kullanmak da olası. Bu tavanın esas keyfini karım ve kızım çıkarıyor. Arkada oturanlar için yolculuğu çok zevkli kıldığı tartışılmaz. Dışarıyı her açıdan görebilmeye ek olarak genel olarak arabanın içi çok güzel aydınlanıyor ve olduğundan da geniş hissediliyor.

9- Çok daha kolay erişilen Isofix kancaları

Bu yenilik çocuk sahiplerini ilgilendirecektir: Yeni Jazz'a Isofix bağlantılı koltuk takmak çok kolay. Eskisinde olduğu gibi minderle sırtlığın arasına gömülmüş kancaları bulmak gibi bir sıkıntınız yok. Artık çocuk koltuğunu, arka koltuğun sırtındaki ufak yarıklardan kolayca erişebildiğiniz kancalara saniyeler içinde takabiliyorsunuz. Yalnız arka koltuk altına gizlenen evrak saklama gözünü kullanmak istiyorsanız çocuk koltuğunu sağa takacaksınız.  Bu göz sadece sol koltuk altında bulunuyor.

10- Yol bilgisayarı

Yeni Jazz'ın Civic'lerdekini hatırlatan bilgi ekranından dış sıcaklığı, anlık ve ortalama tüketimi, arabayı son çalıştırdığınız andan itibaren geçen süreyi, depodaki yakıtla gidebileceğiniz tahmini menzili görebiliyor, iki farklı hız alarmı ayarlayabiliyorsunuz. Çeşitli dil seçenekleri de sunulmuş ancak Türkçe yok. Hız alarmı en beğendiğim yeni özelliklerden biri diyebilirim. Kısaca bir ya da iki hız için alarm ayarlıyorsunuz; araba o sürati geçerse araba size sesli ve görsel uyarı veriyor. Çok yüksek olmayan yumuşak bir ses çıkıyor (tekrar etmiyor) ve göstergede yol bilgileri yerine aştığınız hız gösteriliyor. Uzun yolda ceza yemek istemeyenler için faydalı bir özellik olabilir. Şehir dışı ve otobana göre 90 ve 120 km/s için iki ayrı alarm ayarladım. Bunları zaman zaman devreye sokuyorum. Emniyet kemeri uyarısı için her koltuğun altına sensörler yerleştirilmiş. Arka koltukta üç kişi oturuyor dahi olsa hangilerinin kemer takıp takmadığını tek tek görebiliyorsunuz. Yol bilgisayarının ve bilgi ekranının bu saydıklarıma ek özellikleri de var ama daha ileride detaylı olarak yazarım.

11- Müzik sistemi

Yeni müzik sisteminin en keyif verici yanı, sesinin eskisinden çok daha güzel olması. Eski Jazz'ın belki de en zayıf yönü hoparlörleriydi. Yeni hoparlörler, tiz sesler için gayet kaliteli bir çift tweeter ile desteklenmiş. Sistem çok güçlü değil, ama açtığınızda bile sesler kolay kolay bozulmuyor. Benim tek dileğim gerçekleşmiş durumda; kısık sesle de dinlesem basların ve tizlerin yerli yerinde olmasını isterdim, frekansların bir "midrange" potasında erimesinden hoşlanmıyordum. 256 Kbit'ten düşük MP3 veya 128 Kbit'ten düşük AAC kullanmadığımdan yeni müzik sistemi sesleri iyice temiz aktarıyor, müzik dinlemenin bir keyif olması için gereken minimum seviyeye ulaşılmış durumda. Kimilerine bu da yetmeyebilir elbette; Honda Türkiye, yeni Jazz aksesuarları arasında iki farklı ses kiti de sunuyor. Fiyatlarını bilmiyorum ama çok daha iyilerinin çok daha düşük fiyatlara bulunabileceğini tahmin ediyorum.

Jazz'da zaten çok geç kalmış olan MP3 ve WMA kayıtlı disk veya USB bellekleri okuma özelliğinin nihayet sunulması da önemli elbette. Aslında bu bir başarı sayılmaz, ama olmaması facia sayılırdı. 

Ama bundan da güzeli, sistemin iPod'unuzla entegre olup şarkıcı, şarkı ismi ve şarkı listesi gibi başlıklara göre direksiyonunuzdaki ve müzik sisteminin üstündeki düğmeleri kullanarak seçim yapmanızı sağlaması. Yalnız hiçbir dijital ekran ve tuş kombinasyonun iPod veya iPhone'un kendi arayüzünün kolaylığını ve hızını sağlayamadığını da söylemeliyim. Belki de iPod'un sesini kulaklık çıkışından AUX girişine verip şarkı seçimini iPod'un kendi arayüzünden yapmak daha iyi olabilir. Sistem başka bir MP3 çaları USB portundan bağladığınızda iPod gibi kumanda edebiliyor mu bilmiyorum. Bu durumda zaten mecburen AUX girişini kullanmanız gerekebilir.

Sistemin faydalı başka bir özelliği, isterseniz ses şiddetini arabanın hızına  göre artırıp azaltabilmesi. Bu sistemin üç hassasiyet modu var. En hassasını kullanırsanız müziğin sesi, arabanın devir göstergesine bağlanmış gibi abartılı bir şekilde artıyor ve hızla birlikte rahatsız edici düzeylere erişebiliyor. Şahsen en düşük modda kullanıyorum, böylece motor gürültüsü ne kadar artarsa artsın müziğin sesini hep aynı seviyede algılıyorum.

12- Kusurlar

Arabada keyif kaçıran ufak kusurlar var; bunlardan bir tanesi paspasların yine doğru dürüst sabitlenememesi. Eskisine nazaran bu konuda bir çaba gösterilmiş, aynı bazı ayakkabılardaki gibi "cırt cırt" denilen türde parçaları bulunuyor. Ama zemin kaplamasına bu şekilde tutturulan paspas ayağınızın ufak bir hareketinde kolayca tekrar kayıyor. Çıldırmak istemiyorsanız ne yapıp edip o paspası zemine sabitlemenin bir yolunu bulacaksınız. Ben uygun bir çözüm arayışındayım.

Bir diğer tuhaflık da arka bagaj kapağıyla arka koltuk sırtları arasında kalan boşluğu kapatan esnek parça. Bu parçayı koltuklara çıtçıtlarla tutturduğunuzda içerlek yapısıyla arkaya konan mont gibi fazlalıkları saklayabiliyor. Benim gibi arkada fazlalık görmekten nefret eden takıntılı tipler için ideal bir çözüm. Peki sorun bunun neresinde? Söyleyeyim; çıtçıtla takması o kadar zor ki, sadece bu yüzden yük taşımak gerektiğinde koltukları yatırmayıp bir kamyonet tutmayı ciddi ciddi düşünebilirim. Hem çıtçıtların pozisyonu aşırı ters kalıyor, hem de nedendir bilinmez, bu çıtçıtlardan bazılarını birbirine geçirmek için insanüstü bir güç gerekebiliyor. Tek kelimeyle çıldırtıcı. Ya da bana bütün üretim hattındaki en kötü çıtçıtlar denk geldi. Yine de bu, tasarımın hatalı olduğu gerçeğini değiştirmez.

Otomatik klimanın kumandalarının kafa karıştırıcı bir düzeni var. Daha sonra fotoğrafları eklediğimde neden kafa karıştırıcı bulduğumu ve nasıl olsaydı daha içgüdüsel kullanabileceğimi anlatmaya çalışacağım. Yalnız sorun sanırım özellikle Jazz'la alakalı değil. Otomatik klima fikrini hiç sevemedim. Manuel klima milyon kat daha güzelmiş bu saçmalıktan. Mesela eskiden havalandırmayı ön cama yönelik tutardım sürekli. Herhangi bir camı da iki parmak aralayınca arabanın içinde güzel bir hava cereyanı olurdu. Şimdi dışarıdan gelen havayı istesem de ön cam dibine veremiyorum. Bu havalandırma kanalını sadece buğu gidermeyi açtığımda klimayla birlikte kullanabiliyorum. Ben klimayı açmadan da oradan taze hava alabilmek istiyorum. Bunun bir yolu varsa da ben bulamadım ve iki haftadır önemli bir duyu organımı kaybetmişim gibi eksiklik hissediyorum. Şimdiden karar verdim: Bir sonraki arabamda ya otomatik klimadan kaçınmaya çalışacağım ya da ön cama istediğim gibi hava verebilenini arayacağım. Küçük ama ne kadar da önemli bir özellikmiş...

Gözden uzak bazı kaynak noktalarında çok ufak kusurlar var. Mesela sac levhaların birleştiği noktalarda çok ince boşluklar gibi. Buralardan içeri su alabilme gibi bir risk olduğunu sanmıyorum ama eski arabamda bu tür boşluklar da görmemiştim.

Not: Bu kusurların dışında işçiliği ve ergonomiyi yine gayet iyi bulduğumu belirtmeliyim. Konsolda sert plastiklerin kullanımı sanki çukurlarda her parça ayrı ayrı takırdayacakmış gibi bir şüphe uyandırıyor. Ama bu Jazz da aynı eskisi gibi tıkırtılar - çatırtılar üretmeyen, sessiz bir araba. Ses izolasyonu da eskisine göre daha iyi, bazen kendimi akvaryumda gibi hissediyorum. Önde bir motor olduğunu rahatlıkla unutabilirsiniz.

13- Bir yanlış anlama

Ufak bir de aklama gerekiyor: Kimi arkadaşlarımın "dokununca elimde kalıyor" diyerek eleştirdiği bir parça var. Vitesin hemen önündeki boşluğu işlevsel bir şekilde bölmelere ayıran plastik bir yapıdan bahsediyorum. Bu aslında kolayca çıkıp takılacak şekilde tasarlanmış bir parça. Çıkarırsanız vites önünde geniş bir göz oluyor. Takarsanız telefon veya MP3 çalarınızı dik konumda koyabileceğiniz güzel küçük yuvalara dönüşüyor. Bu konuda içler rahat tutulsun, o parça çıkabilecek şekilde yapılmış. Bir işçilik kusuru yok.

Sonsöz

Bu maddeleri arabanın bütün yönlerini anlatmak amacıyla değil, ilk gözüme çarpan özelliklerini aktarmak amacıyla sıraladım. Kimisi zaman içinde anlam kazanacak, kimisi de sonradan aklıma gelecek başka önemli başlıklar da çıkacaktır. Bu arada elbette her türlü sorunuzu beklerim. Kısa zamanda cevaplama sözü veremem ama mutlaka cevaplarım.

06 Aralık 2008

İlk uzun yol testi çok yakında (İptal!)

Önemli not: Daha önce sözünü verdiğim test ne yazık ki başka bir zamana kaldı.

03 Aralık 2008

Honda Cem'e teşekkürlerimle

Bu günlüğü başlatmamın en önemlisi nedeni, birinci nesil Jazz'ın çok farklı ihtiyaçlarıma tek bir kasa içinde gayet doyurucu bir şekilde cevap verebilmesi ve bu konudaki hayretimi (isterseniz neşemi de diyebilirsiniz) araba almaya hazırlananlarla paylaşma konusunda heyecanımdı.  

Aralık 2004'te çok doğru bir seçim yapıp Honda Jazz aldım. Otomobilim düne kadar tam 48 ay boyunca hiçbir sorun yaşatmadı (Pardon, bir kere kornasının sesi kısıldı. Bu sorundan sayılır mı, emin değilim). Bir gün Jazz gibi farklı ihtiyaçları tam kararında bir araya getiren yeni seçenekler çıkabilir, buna olabildiğince yaklaşanlar da var ama çok uzun yıllar boyunca birinci nesil Jazz kadar sorunsuz bir otomobil daha göreceğimizi zannetmiyorum. İkinci nesil de umarım öncülü kadar sağlam çıkar.

1440 gün ve 68700 km boyunca süren keyifli bir yolculuktan sonra eski Jazz'ıma dün veda ettim. Emektar otomobilimin yapımında emeği geçen herkese - bu kişilerin çoğu Türkçe bilmese ya da burayı okumayacak olsa da - içten teşekkür ediyorum.

Eski kasaya saygı duruşunda bulunduktan sonra sıra günün haberine geldi: Daha fazla uzatmaya gerek yok, birkaç aydır süren araştırmamın sonucunda yeni kasa Jazz'ı tercih ettim ve Türkuaz renkli Fun+ düz vitesli otomobilimi 3 Aralık akşamı saat 17:00'da Honda Cem'den teslim aldım.

Daha önce birkaç yerle görüşüp eski arabam için fiyat aldıktan sonra yolum sonunda Honda Cem'e düştü. Yeni Jazz'ımı sayesinde alabildiğimi rahatlıkla söyleyebileceğim son derece bilgili satış danışmanı Gürol Yalçın'a (Kendisi de Jazz düşündüğünü söylüyor) ve bütün çalışma arkadaşlarına ilgileri, nezaketleri ve canayakınlıkları için buradan bir kez daha teşekkür ederim . Yıllardır Honda'da herhangi birinin bu sayfadan haberi olduğundan bile şüpheliyken Cem Plaza'nın genel müdürü Emir Özdeliorman'ın günlüğümden haberdar olduğunu ve Jazz hakkında birçok şeyi bu blogdan öğrendiklerini söylemesi çok hoşuma gitti. Yeni kasa hakkında da yazmaya devam etmemi beklediklerini ekledi; arabamı teslim ederken bulundukları birbirinden hoş jestlerle bunca senedir (herhangi bir karşılık beklemeden) yaptıklarımın çok ince bir karşılığını gördüm; eşim için çok zarif ve güzel bir çiçek aranjmanı ve yeni aldığım otomobilim için sunma inceliğini gösterdikleri güzel hediyelerle beni gerçekten mahcup ettiler. Jazzcıların çok hoşuna gidecek bir detay vereyim; Emir Bey, Legend, Accord ya da CR-V gibi modelleri kullanma imkanına sahip olduğu halde kendisine verdiği keyiften dolayı Jazz'ı tercih ediyormuş. Diğer yöneticilerin lüks Hondalarla geldikleri toplantılara da Jazz'la gittiğini gururla anlatıyor. Kısacası kendisi aslında tam bir "Jazzcı Kardeş" (Umarım sitemize de üye olur!). 

Otomobilimi yenilemeye karar vereli birkaç ay oluyor. Eski arabamın demin de bahsettiğim gibi herhangi bir sorunu yoktu, 4 yaşındaydı ve 70.000 km'ye dayanmıştı. Yani satmak için çok uygun bir durumdaydı. Bundan sonra - pek ihtimal vermiyorum ama - ufak ufak masraflar çıkarmaya başlayabilirdi. Zamanında üç senelik garantiyle aldığım için de dört yaşındaki otomobilimde kendimi diken üstünde hissetmeye başlamıştım. Yine de satın olacak kişinin tahmin edemeyeceği kadar şanslı olduğunu söyleyebilirim. O arabaya gerçekten çok iyi baktım.

Jazz'ın ikinci neslini ilk duyurduğum andan beri heyecanla izliyordum. Ancak son bir sene içinde merakımı toplayan başka otomobiller de oldu. Bunların arasında Leon, Lancer, Focus, Golf ve Bravo da bulunuyordu. Her birinin çok önemli üstünlükleri vardı (mesela hepsinin de yol tutuşu Jazz'dan çok daha iyidir) ama hiçbirine tam ısınamadım. Lancer son dakikalara kadar ağır basıyordu ama Mitsubishi'yi yeterince tanımamam nedeniyle elemek zorunda kaldım. Çevremde tek bir Mitsubishi kullanıcısı olup da olumlu fikirlerini alabilseydim Lancer'a kayabilirdim. Ama ne bu otomobil ne de diğerleri (Focus ve Golf dahi) ikinci elde değerini Jazz kadar koruyabiliyor. Bu da çok önemli bir etken. Ayrıca bütçemiz bunların sadece baz modellerine izin veriyordu; bu arabaların çoğunun baz modeli de gerçekten "boş" sayılır. Biraz donanım eklemeye başlayınca da fiyatlar astronomik seviyelere ulaşıyordu. Hele yeni Golf'ün fiyatının biraz donanımla aldığı hale astronomik demek bile yetersiz. 

Herkesin "Neden bakmıyorsun?" diye tepeme binmesine sebep olan yeni Fiesta'yı hiç düşünmedim çünkü genel olarak tasarımını beğensem de 1- İçini beğenmedim, fazla gösterişli bir spor ayakkabıya dönmüş, 2- Toplam hacmi hala eski Jazz'ın bile gerisinde, 3- Bütün donanım paketlerini üst üste yığdığınızda hem Jazz'dan pahalıya geliyor hem de hala Jazz'ın donanımının yanına yaklaşamıyor.

Yeni Jazz'ın bir süre önceki lansmanına kısaca katıldıktan ve çıkar çıkmaz hemen satın alan kuzenimin otomobilini de ufak bir testten geçirdikten sonra şunu fark ettim. Yeni Jazz, çok daha pahalı ve oturaklı bir otomobil hissi veriyor. Dahası, baz modeli Joy+'daki donanımın zenginliği bile rakiplerin üstünde. Düzü 32.750'ye satılan Fun+'nın donanım seviyesi ise sadece sınıfında değil, fiyatına göre sunduklarının zenginliği bakımından bütün sınıflarda bir devrim gibi olmuş.

Şimdilik toplam 2 saati bulan sürüş tecrübemin ilk izlenimleri:

1- 1.4 I-VTEC motor düz vitesle gerçekten çok güzel hızlanıyor.

2- Motorun sesi, hacminden beklenmeyecek derecede güzel. 

3- Sert virajlarda dahi çizgisini çok rahat koruyor. Zorlamama rağmen VSA'yı devreye sokabilmiş değilim. 

4- Yol tutuşu gelişirken süspansiyon da bir nebze yumuşamış. Kesinlikle daha konforlu bir sürüşü var.

5- Direksiyon çok daha hafiflemiş. Sıkışık trafikte ilerlerken veya dar bir yere park ederken büyük rahatlık sağlıyor.

6- Vites geçişleri çok güzel. Eskisi zaten iyiydi ve düz şanzıman ödülü kazanmışlığı vardı, bu ondan da keyifli.

7- Cam tavan gerçekten büyük bir keyif. Ama bu keyfi esas arabayı süren değil, yolcular çıkarıyor. özellikle de arkada oturanlar. Tavan perdesinin adı yanıltmasın, sıradan bir perde değil. Kapattığınızda arabanızın tavanı herhangi bir otomobil tavanından farksız oluyor. Bu perdeyi istediğiniz konumda durdurup cam tavan boyutunu kontrol edebiliyorsunuz.

8- Bu araba gerçekten sessiz. Normal sürüşte motoru neredeyse hiç duyamadım diyebilirim. Sessizliğe Potenza yerine Turanza lastiklerin kullanılmasının da bir katkısı var mı henüz bilmiyorum.

9- Cevizlibağ - 4. Levent - Ataşehir parkurunda yarısından çoğu yoğun trafikle geçen yolculukta  tüketim ortalaması 5.3 lt / 100 km çıktı. Gayet güzel, bol işlevli bir yol bilgisayarı var ancak henüz pek karıştıramadım. Öğrendikçe yazacağım. Galiba tüketime hiç takılmayıp kalan menzil göstergesini kullanırım. Boş depoya 30 YTL'lik 97 oktan koyduğumda başta 211 km gibi bir menzil gösterdi. Arada arabayı biraz gazladığımda bu değer 196'ya düştü, daha da sakin kullanmaya geçtiğimde 220'lere yükseldi. Evimin önüne park ettiğimde tekrar 211'i bulmuştu. Menzil haliyle sürüş tarzınıza göre değişkenlik gösteriyor. 

10- Cruise Control'u denemeye fırsat bulamadım, Gürol Bey'in anlattığına göre 40 km/s sürati geçtikten sonra istenilen hıza gelindiğinde devreye sokuluyor, ardından da gaz pedalı yerine direksiyondaki hız artırma ve azaltma tuşları kullanılabiliyor.

11- Ya bu Jazz'la kullanma kılavuzu verilmiyor ya da benimki unutuldu, yarın hemen arayıp öğreneceğim... (DÜZELTME: Hata tamamen bendeymiş, kılavuz arabadan çıktı. Akşam ben bulamamışım!) Japonya'daki yeni Jazz'larda navigasyon ekranından erişilebilen interaktif bir kullanma kılavuzu olduğunu biliyor muydunuz peki?

Şimdilik bu kadar. Sürmeye devam ettikçe her zamanki gibi rastladığım iyi kötü bütün detayları yazacağım.