06 Aralık 2006

Honda'nın buluşu

Celil Oker (ne yapıp edip tanıyın bu muhteşem adamı), bir reklâm yazarlığı atölyesinde katılımcıları "Yaratıcılık nedir?" sorusuyla baş başa bırakmıştı. Kimisi "İyi fikir bulmaktır", kimisi de "daha önce yapılmamış yepyeni bir şey bulmaktır" gibi cevaplar veriyordu. Hepsi de bir ucundan yaratıcılığı tarif eden ama resmin bütününü veremeyen tanımlardı; "Her iyi fikir yaratıcı değildir" ya da "Daha önce yapılmamış şeyler yaratıcı olmak zorunda değildir" gibi. Bu soruyu aklınızın bir köşesinde tutun.

Şimdi, Honda'nın buluşunu en kısa şekilde özetliyorum:
1- Her otomobile birer GPS cihazı yerleştirilir,
2- Bu otomobillere görüntüleri merkezi bir sunucuya kesintisiz aktaracak kameralar yerleştirilir,
3- Yeri belli olan binlerce otomobil sayesinde evimizden çıkmadan yolun durumunu, trafikte sıkışmışken kilometrelerce ötede yolu neyin tıkadığını, otoparkın dolu mu boş mu olduğunu vs. öğrenebiliriz.

Daha da hoş olanı, bir yazılım yardımıyla (patentte sadece
"Optimization software" olarak geçiyor) yeteri kadar aracın sağladığı veriden elde edilen sanal bir şehir içinde dolaşabilecek olmamız.

Google Earth, Virtual Earth ve World Wind gibi yazılımların gittiği doğrultuya bakarsak bu sistemin yakın gelecekte gerçekleşmemesi için bir sebep göremiyorum. Kablosuz internet ise ayrı bir hikâye.

Şimdi de Celil Oker'in "Yaratıcılık nedir?" sorusuna verdiği cevaba gelelim. Oker, var olan değerleri birleştirip yeni ve farklı üçüncü bir değer üretmenin yaratıcılık olduğunu nefis örneklerle sergiledikten sonra şunu demişti:

"Yaratıcılık, işe yarayan yeniliktir"


Hiç yorum yok: