15 Aralık 2008

İlk değerlendirme


Yeni arabamızı kullanmaya başlayalı 1,5 hafta oldu ve artık ilk gerçekçi yorumumu yazabilirim. Şimdilik fotoğrafları teknik bir sorundan dolayı ekleyemiyorum (Google'ın Picasa servisindeki kotamı doldurmuşum ve daha fazla resim eklemek için farklı bir çözüm bulmam lazım) ama kısa bir süre içinde halledip yazıyı güncelleyeceğim.

İkinci nesil Jazz'ın eskisinden daha düşük yaktığı duyurulmuş olsa da bu arabayı sadece düşük tüketim için almadım. Yeni Jazz'ın beni ilgilendiren çok daha önemli özellikleri vardı. Ama herkes tüketimi sorduğu için öncelikle arabanın o yönünü yazıyorum, ardından eğlenceli kısımlara geçeceğim. Tüketimi sadece meraklı okurlar için yazdığımın ve ileride bu konuyu fazla tekrarlamak istemediğimin bilinmesini isterim. Bu kadar seneden sonra iyice anlaşılmış durumda ki Jazz (eskisini ve yenisini birlikte kastediyorum) gerçekten az yakıyor. Keyfini çıkarın. Benzin pahalı elbette ama rakamlara, 100 km'e 0,3 - 0,5 litrelik farklara takılmayın. Belki önümüzdeki 10.000 km içinde bir iki kez daha tüketimden bahsederim. Daha fazlasını yapmak istemiyorum çünkü bundan uzun bir süre önce de yazdığım gibi artık tüketimle ilgili yazmaktan fenalık geldi :) 

1- Tüketim

Yeni kasa Jazz'ımızı aldıktan sonra 97 Oktan benzinle doldurduğumuz ilk depoyu önceki gün bitirdik. Aslında bitirmeye daha bayağı vardı ama deponun sonunu getirmeyi pek sevmiyorum. Not: Bu ifade çoğu kişinin aklına benzindeki tortu meselesini getirecektir ama esas derdim arabanın deposunu hesapta olmayan durumlar için dolu tutmak.

Sonuç: 520 km yapıp da benzinciye geldiğimizde göstergedeki ortalama (çoğunlukla şehir içi) tüketimi 6,4 lt / 100 km idi ve yol bilgisayarı da kalan benzinle daha 150 km yapabileceğimizi gösteriyordu. Yani o sıradaki normal sürüş tarzımı koruyabilsem bir depoyla şehir içinde hiç zorlanmadan 670 km yapabilirdim.

İki gün önce doldurduğum ikinci depo 97 oktanımı da sağ ayağıma kurşun ağırlık bağlanmış gibi tüketmekteyim. Bu seferki 42 litreyi de olabildiğince sert bir sürüşle tüketmeyi planlıyorum. Ama ilk 100 km'de tüketim buna rağmen 6,8'den yukarıya çıkmadı. Biraz sabit hızla sürmeye başlasam hemen düşüveriyor zaten.

Şu andaki manzaraya göre yeni Jazz'ım aynen eski Jazz'ım kadar yakıyor; ama unutulmasın ki yenisi sıfır bir otomobil ve eskisinden açık ara daha güçlü bir motoru var.  Yani ileride tahmin ediyorum ki rekor düşüklükte tüketim seviyeleri göreceğim.

2- Vites değiştirme göstergesi

Peki o ilk 520 km'yi nasıl geçirdim? Özetle birinci yarısında genellikle sakin, ikinci yarısında da fazlasıyla ateşli kullandım.

Bu 520 km'nin ilk 320'sinde vites değiştirme uyarılarına mümkün olduğunca dikkat ettim. Devir göstergesinin sağında UP ve DOWN şeklinde iki uyarı yer alıyor. Diyelim ki 4. vitestesiniz ve UP ışığı yandı, o zaman 5'e geçerseniz o andaki koşullar altında mümkün olan en düşük tüketimi yakalayabilirsiniz. Veya 4'teyken aşırı düşük devirle gidiyor ve fazla yakıyorsanız DOWN yandığında 3'e geçmeniz de aynı şeyi sağlar.

Yalnız bu sisteme uymak demek, sinirleri alınmış bir sürüş anlamına geliyor. Mesela hafif bir rampa çıkarken bile 40 km/s ile giderken 5. vitese geçmemi önerdi sistem, ben de meraktan uydum. Bir çekiş problemi olmadı, araba düzgün bir şekilde çıktı ama sürekli buna uyacak olursanız arkanızda ciddi bir trafik birikebilir. Ben de yavaş gitmenin sorun olmayacağı daha boş yollarda ya da köprü yolu gibi trafiğin aktığı yerlerde uydum bu ışıklara. Böylece deponun yarısına dayandığımda tüketim ancak 5,9 litre / 100 km'yi bulmuştu.

Vites uyarı ışığıyla ilgili bilinmesi gereken en önemli şey, bu ışıkların hep aynı hız ve devirlerde yanmadığı. Bazen 40 km/s'de bir üst vitese geçmenizi önerirken bazen de 80-90'a kadar bekleyebiliyor. Arabanın yükünün, hızlanma oranının ve yolun eğiminin bunu doğrudan etkilediğini net olarak gördüm.

3- Hız sabitleyici (Cruise Control)

Yeni Jazz'ın hem düşük tüketimi garantileyen hem de sürüş keyfini artıran başka bir özelliği de hız sabitleme sistemi. Bu sınıftaki otomobillerde, daha da önemlisi düz vitesli otomobillerde pek rastlanmayan bir özellik olduğundan hemen kurcalamaya başladım. Sistem şöyle çalışıyor; Cruise Control düğmesini hep basılı bırakıyorsunuz ki sistem komutlarınızı almaya hazır olsun (elbette her seferinde açıp kapatabilirsiniz ama hiç gerek yok). İstediğiniz hıza geldiğinizde SET (ayarla) tuşuna basıyorsunuz ve hızınız sabitleniyor. Bu noktadan sonra arabanın sabit hızını düğmelere basarak yukarı ve aşağı çekebiliyorsunuz. Boş bir yolda bunun aşırı keyifli olduğunu söylemeliyim. Sanki Need For Speed oynarmış gibi bir havaya sokuyor insanı. Diyelim ki sabitlenmiş hızla giderken gaza (düğmeyi değil pedalı kastediyorum) basıp bıraktınız, araba tekrar ayarlanan sabit hıza geliyor. Ancak frene ya da debriyaja dokunduğunuz anda sistem devreden çıkıyor. 
Not: Düğmelere her basışınızda hız 1.6 km/s artıyor ya da azalıyor.

4- Performans

Eski Jazz'ımın performansı 0-100'de dönemindeki rakiplerinin çoğundan iyiydi. Hatta bu konuda bazı kompakt otomobillerle de başa baş gidiyordu. Ancak düşük beygir gücü ve düşük devirlerde üretilen maksimum tork, Jazz'ı çok keyifli bir şehir otomobili yapsa da uzun yollardaki sollamalarda hayati önem taşıyan ara hızlanmalarda zayıf kılıyordu. Yeni Jazz eskisine oranla çok daha hızlı bir otomobil. Birinci vitesteki kalkışı çok şey vaat etmiyor ama 2'ye geçip de gazı köklediğinizde ok gibi fırlıyor. Araba motor devri 3000'e yaklaşana kadar eski Jazz gibi davranıyor, zaten eski I-DSI ve yeni I-VTEC motorların beygir gücü ve tork eğrisi de bu devire kadar aynı görünüyor. Ama 3000 devirden sonra çok güzel hızlanıyor. Honestjohn sitesinin testine göre 11.2, çeşitli otomobil dergilerinin testlerine göre 11.5, Honda'nın fabrika verilerine göre düzde 11.4 - 11.9 arası 0-100 hızlanma, kendi sınıfından ya da bir üst sınıftan birçok rakibiyle rahatça yarışan bir değer. Ara hızlanmalarda eskisinden doğal olarak daha iyi; 5. vitesteyken 4 veya 3'e inip gazı köklediğinizde Jazz, sadece aile otomobili olmanın ötesinde hisler verebiliyor. Motorun yüksek devirlerdeki sesi de rahatsız edici değil, kulağa gayet güzel geliyor. Ama bana ani hızlanmalar sırasında güzel gelen motor sesi başkaları için sadece gürültü olabilir. 

Neticede yeni Jazz 3000 devirin altında şeker gibi giden çok keyifli ve yumuşak sürüşlü bir arabayken, gazı köklediğinizde acil hızlanma ihtiyacınıza çabucak cevap veren, eski Jazz'ı dikiz aynasında ufaltıp kaybedecek karakterde bir otomobil olmuş. 

5- VSA

Araç denge sistemi anlamına gelen VSA sanıldığı gibi sadece virajlarda yoldan çıkmayı engelleyen sistemi değil, ABS, EBD (elektronik fren basıncı dağılımı), TCS (çekiş kontrol sistemi) ve ESC (viraj kontrolü) de dahil olduğu farklı teknolojileri tek bir çatı altında toplayan entegre bir sistem. Birçok türden kazanın meydana gelmesini baştan engelleme amacı taşıyan VSA'nın giriş sınıfındaki bir otomobilde standart olarak sunulması büyük bir atılım. Ama bir yandan da kaçınılmaz bir gereklilik; Euro NCAP, 2009 şubatından itibaren baz modellerinde ESC'yi standart olarak sunmayan otomobillerin güvenlikten asla 5 yıldız alamayacağını açıkladı. Jazz'ın giriş seviyesi modeli olan ve Türkiye'de satılmayan 1.2 motorlusunda VSA (ve dolayısıyla ESC) standart değil. Yeni Jazz Japonya ve Amerika'da güvenlikten 5 yıldız almış durumda ama yeni Euro NCAP puanlama sisteminde sadece VSA eksikliğinden dolayı 4 yıldızda kalması olası. Ama Türkiye'de satılan Jazz'larda VSA standart ve bizi esas ilgilendiren de bu. Euro NCAP'tan yeni düzenleme sonrasında 4 yıldızda kalsa da Türkiye'de satılanların hepsinin 5 yıldızlık güvenliğe sahip olduğunu bilin yeter.

6- Yol tutuşu

Eski Jazz'ın yol tutuşu sınıfının ortalamalarında kalıyordu ve fena değildi. Süspansiyonu, yüksek bir otomobil için olması gerektiği kadar sertti. Zorlandığında önden kaysa da hemen toparlanıyordu, kontrolü kolaydı. Bence amacına ve sınıfına göre beklentileri karşılayan bir yol tutuşu vardı, şahsen gayet memnundum.

Yeni Jazz'ın gerek gövdesinin sertleştirilmesi ve şasisinin baştan aşağı yenilenmesi, gerek süspansiyonların bir nebze yumuşatılması sayesinde eskisinden daha konforlu ve oturaklı bir sürüşü var. Artık kolayca çıktığı yüksek hızlarda eskisinden çok daha güvenli hissettiriyor. Edmunds.com'da yapılan testinde stabilitesini yüksek hızlarda da düşük hızlardaki kadar koruduğundan bahsediliyordu, yeni arabamızla geçen 12 günden sonra bütün kalbimle katılıyorum.

Arabayı eski Jazz'ımın limitini bildiğim virajlarda bolca zorladım. VSA devreye girmeden virajları eskisinden de yüksek hızlarda gayet sağlıklı bir şekilde alıyor, çizgisini koruyor, insanın tüylerini ürpertmiyor. 

Eğer çizgisinden çıkmaya başlayacak olursa VSA'nın işleri tekrar yoluna sokacağını bilmek rahatlatıcı elbette ama kimse arabasını gerekmedikçe (önüne yaya fırlaması gibi durumlar dışında) bu kadar zorlamamalı. Yeni Jazz'ın yol tutuşunun eskisinden çok daha iyi olduğunu söylemem hiç de hata olmaz. Ancak sınıfındaki yeni Fiesta ya da Mazda 2 gibi rakiplerinin gerisinde kalacağını bilmek için o arabaları kullanmak da gerekmiyor. Ama Jazz, safkan bir küçük aile otomobili. Ve yeni Jazz da bir böyle bir otomobilinin karşılaşabileceği en sert koşulları bile kolayca atlatacak yapıda bir araç. İnsanımızın arabalarını limitlerine göre kullanmadığını her bayram tatilinde ve çok korkunç şekillerde tekrar tekrar görsek de aramızda mantığının sesini dinleyen sürücülerin de olduğuna inanmak istiyorum (Ya da bazılarımızın mantık sahibi olduğuna inanmak istiyorum).

7- Güvenlik

ACE gövde yapısı yeni Jazz'a kazalarda çok büyük bir avantaj kazandırıyor. ACE'nin bildiğimiz güvenlik kavramına kattığı en büyük yenilik, farklı yüksekliklerde otomobillerin çarpışmasında yolcu kabinini eşit derecede koruyabilmesi (Elbette belirli hızlarla yapılan kazalardan bahsediyoruz). Yani ACE gövde sadece Jazz'a bir SUV çarptığında sizi korumakla kalmıyor, Jazz yerden bitme bir otomobile çarptığında ona da daha az hasar veriyor.

8- Panoramik cam tavan

1.4 EX (ya da Fun+) modelinde bulunan panoramik cam tavanın daha önce bu kadar uygun fiyatlı bir otomobilde sunulduğunu sanmıyorum. Yeni Jazz'dan bahsederken uygun ve fiyat kelimelerini yanyana kullanmamın birçok arkadaşımı yerinden zıplattığını biliyorum ama rakiplerine baktıkça artık daha da açık bir şekilde görüyorum ki Jazz donanımına göre gayet uygun fiyatlı bir otomobil. Cam tavan korktuğum kadar ısı geçirmiyor. Yeterince koyu bir tona sahip olduğundan gelen güneş ışığı da çok rahatsız etmiyor. Zaten rahatsız olduğunuz anda tek bir düğmeye basıp saniyeler içinde klasik otomobil tavanına dönüştürmek mümkün. Tavan kaplamasını istediğiniz kademede durdurup sunroof boyutunda kullanmak da olası. Bu tavanın esas keyfini karım ve kızım çıkarıyor. Arkada oturanlar için yolculuğu çok zevkli kıldığı tartışılmaz. Dışarıyı her açıdan görebilmeye ek olarak genel olarak arabanın içi çok güzel aydınlanıyor ve olduğundan da geniş hissediliyor.

9- Çok daha kolay erişilen Isofix kancaları

Bu yenilik çocuk sahiplerini ilgilendirecektir: Yeni Jazz'a Isofix bağlantılı koltuk takmak çok kolay. Eskisinde olduğu gibi minderle sırtlığın arasına gömülmüş kancaları bulmak gibi bir sıkıntınız yok. Artık çocuk koltuğunu, arka koltuğun sırtındaki ufak yarıklardan kolayca erişebildiğiniz kancalara saniyeler içinde takabiliyorsunuz. Yalnız arka koltuk altına gizlenen evrak saklama gözünü kullanmak istiyorsanız çocuk koltuğunu sağa takacaksınız.  Bu göz sadece sol koltuk altında bulunuyor.

10- Yol bilgisayarı

Yeni Jazz'ın Civic'lerdekini hatırlatan bilgi ekranından dış sıcaklığı, anlık ve ortalama tüketimi, arabayı son çalıştırdığınız andan itibaren geçen süreyi, depodaki yakıtla gidebileceğiniz tahmini menzili görebiliyor, iki farklı hız alarmı ayarlayabiliyorsunuz. Çeşitli dil seçenekleri de sunulmuş ancak Türkçe yok. Hız alarmı en beğendiğim yeni özelliklerden biri diyebilirim. Kısaca bir ya da iki hız için alarm ayarlıyorsunuz; araba o sürati geçerse araba size sesli ve görsel uyarı veriyor. Çok yüksek olmayan yumuşak bir ses çıkıyor (tekrar etmiyor) ve göstergede yol bilgileri yerine aştığınız hız gösteriliyor. Uzun yolda ceza yemek istemeyenler için faydalı bir özellik olabilir. Şehir dışı ve otobana göre 90 ve 120 km/s için iki ayrı alarm ayarladım. Bunları zaman zaman devreye sokuyorum. Emniyet kemeri uyarısı için her koltuğun altına sensörler yerleştirilmiş. Arka koltukta üç kişi oturuyor dahi olsa hangilerinin kemer takıp takmadığını tek tek görebiliyorsunuz. Yol bilgisayarının ve bilgi ekranının bu saydıklarıma ek özellikleri de var ama daha ileride detaylı olarak yazarım.

11- Müzik sistemi

Yeni müzik sisteminin en keyif verici yanı, sesinin eskisinden çok daha güzel olması. Eski Jazz'ın belki de en zayıf yönü hoparlörleriydi. Yeni hoparlörler, tiz sesler için gayet kaliteli bir çift tweeter ile desteklenmiş. Sistem çok güçlü değil, ama açtığınızda bile sesler kolay kolay bozulmuyor. Benim tek dileğim gerçekleşmiş durumda; kısık sesle de dinlesem basların ve tizlerin yerli yerinde olmasını isterdim, frekansların bir "midrange" potasında erimesinden hoşlanmıyordum. 256 Kbit'ten düşük MP3 veya 128 Kbit'ten düşük AAC kullanmadığımdan yeni müzik sistemi sesleri iyice temiz aktarıyor, müzik dinlemenin bir keyif olması için gereken minimum seviyeye ulaşılmış durumda. Kimilerine bu da yetmeyebilir elbette; Honda Türkiye, yeni Jazz aksesuarları arasında iki farklı ses kiti de sunuyor. Fiyatlarını bilmiyorum ama çok daha iyilerinin çok daha düşük fiyatlara bulunabileceğini tahmin ediyorum.

Jazz'da zaten çok geç kalmış olan MP3 ve WMA kayıtlı disk veya USB bellekleri okuma özelliğinin nihayet sunulması da önemli elbette. Aslında bu bir başarı sayılmaz, ama olmaması facia sayılırdı. 

Ama bundan da güzeli, sistemin iPod'unuzla entegre olup şarkıcı, şarkı ismi ve şarkı listesi gibi başlıklara göre direksiyonunuzdaki ve müzik sisteminin üstündeki düğmeleri kullanarak seçim yapmanızı sağlaması. Yalnız hiçbir dijital ekran ve tuş kombinasyonun iPod veya iPhone'un kendi arayüzünün kolaylığını ve hızını sağlayamadığını da söylemeliyim. Belki de iPod'un sesini kulaklık çıkışından AUX girişine verip şarkı seçimini iPod'un kendi arayüzünden yapmak daha iyi olabilir. Sistem başka bir MP3 çaları USB portundan bağladığınızda iPod gibi kumanda edebiliyor mu bilmiyorum. Bu durumda zaten mecburen AUX girişini kullanmanız gerekebilir.

Sistemin faydalı başka bir özelliği, isterseniz ses şiddetini arabanın hızına  göre artırıp azaltabilmesi. Bu sistemin üç hassasiyet modu var. En hassasını kullanırsanız müziğin sesi, arabanın devir göstergesine bağlanmış gibi abartılı bir şekilde artıyor ve hızla birlikte rahatsız edici düzeylere erişebiliyor. Şahsen en düşük modda kullanıyorum, böylece motor gürültüsü ne kadar artarsa artsın müziğin sesini hep aynı seviyede algılıyorum.

12- Kusurlar

Arabada keyif kaçıran ufak kusurlar var; bunlardan bir tanesi paspasların yine doğru dürüst sabitlenememesi. Eskisine nazaran bu konuda bir çaba gösterilmiş, aynı bazı ayakkabılardaki gibi "cırt cırt" denilen türde parçaları bulunuyor. Ama zemin kaplamasına bu şekilde tutturulan paspas ayağınızın ufak bir hareketinde kolayca tekrar kayıyor. Çıldırmak istemiyorsanız ne yapıp edip o paspası zemine sabitlemenin bir yolunu bulacaksınız. Ben uygun bir çözüm arayışındayım.

Bir diğer tuhaflık da arka bagaj kapağıyla arka koltuk sırtları arasında kalan boşluğu kapatan esnek parça. Bu parçayı koltuklara çıtçıtlarla tutturduğunuzda içerlek yapısıyla arkaya konan mont gibi fazlalıkları saklayabiliyor. Benim gibi arkada fazlalık görmekten nefret eden takıntılı tipler için ideal bir çözüm. Peki sorun bunun neresinde? Söyleyeyim; çıtçıtla takması o kadar zor ki, sadece bu yüzden yük taşımak gerektiğinde koltukları yatırmayıp bir kamyonet tutmayı ciddi ciddi düşünebilirim. Hem çıtçıtların pozisyonu aşırı ters kalıyor, hem de nedendir bilinmez, bu çıtçıtlardan bazılarını birbirine geçirmek için insanüstü bir güç gerekebiliyor. Tek kelimeyle çıldırtıcı. Ya da bana bütün üretim hattındaki en kötü çıtçıtlar denk geldi. Yine de bu, tasarımın hatalı olduğu gerçeğini değiştirmez.

Otomatik klimanın kumandalarının kafa karıştırıcı bir düzeni var. Daha sonra fotoğrafları eklediğimde neden kafa karıştırıcı bulduğumu ve nasıl olsaydı daha içgüdüsel kullanabileceğimi anlatmaya çalışacağım. Yalnız sorun sanırım özellikle Jazz'la alakalı değil. Otomatik klima fikrini hiç sevemedim. Manuel klima milyon kat daha güzelmiş bu saçmalıktan. Mesela eskiden havalandırmayı ön cama yönelik tutardım sürekli. Herhangi bir camı da iki parmak aralayınca arabanın içinde güzel bir hava cereyanı olurdu. Şimdi dışarıdan gelen havayı istesem de ön cam dibine veremiyorum. Bu havalandırma kanalını sadece buğu gidermeyi açtığımda klimayla birlikte kullanabiliyorum. Ben klimayı açmadan da oradan taze hava alabilmek istiyorum. Bunun bir yolu varsa da ben bulamadım ve iki haftadır önemli bir duyu organımı kaybetmişim gibi eksiklik hissediyorum. Şimdiden karar verdim: Bir sonraki arabamda ya otomatik klimadan kaçınmaya çalışacağım ya da ön cama istediğim gibi hava verebilenini arayacağım. Küçük ama ne kadar da önemli bir özellikmiş...

Gözden uzak bazı kaynak noktalarında çok ufak kusurlar var. Mesela sac levhaların birleştiği noktalarda çok ince boşluklar gibi. Buralardan içeri su alabilme gibi bir risk olduğunu sanmıyorum ama eski arabamda bu tür boşluklar da görmemiştim.

Not: Bu kusurların dışında işçiliği ve ergonomiyi yine gayet iyi bulduğumu belirtmeliyim. Konsolda sert plastiklerin kullanımı sanki çukurlarda her parça ayrı ayrı takırdayacakmış gibi bir şüphe uyandırıyor. Ama bu Jazz da aynı eskisi gibi tıkırtılar - çatırtılar üretmeyen, sessiz bir araba. Ses izolasyonu da eskisine göre daha iyi, bazen kendimi akvaryumda gibi hissediyorum. Önde bir motor olduğunu rahatlıkla unutabilirsiniz.

13- Bir yanlış anlama

Ufak bir de aklama gerekiyor: Kimi arkadaşlarımın "dokununca elimde kalıyor" diyerek eleştirdiği bir parça var. Vitesin hemen önündeki boşluğu işlevsel bir şekilde bölmelere ayıran plastik bir yapıdan bahsediyorum. Bu aslında kolayca çıkıp takılacak şekilde tasarlanmış bir parça. Çıkarırsanız vites önünde geniş bir göz oluyor. Takarsanız telefon veya MP3 çalarınızı dik konumda koyabileceğiniz güzel küçük yuvalara dönüşüyor. Bu konuda içler rahat tutulsun, o parça çıkabilecek şekilde yapılmış. Bir işçilik kusuru yok.

Sonsöz

Bu maddeleri arabanın bütün yönlerini anlatmak amacıyla değil, ilk gözüme çarpan özelliklerini aktarmak amacıyla sıraladım. Kimisi zaman içinde anlam kazanacak, kimisi de sonradan aklıma gelecek başka önemli başlıklar da çıkacaktır. Bu arada elbette her türlü sorunuzu beklerim. Kısa zamanda cevaplama sözü veremem ama mutlaka cevaplarım.

29 yorum:

Adsız dedi ki...

Barış Bey,
Öncelikle hayırlı olsun yeni Jazz'ınız, güle güle kullanın. Blogunuzu 1 yıldan beridir takip ediyorum ama ilk defa yorum yazıyorum. Bu yazınızdan sonra gözüm kapalı alabilirim hissiyatı oluştu bende yeni Jazz'ı. Kısa vadede alma planım yok ama, birkaç yıl içinde yeni araç alacak olursam ilk alternatifim olacak. Şimdiye kadarki verdiğiniz tüm bilgiler ve keyifle okunan yazılarınız için teşekkürler.
Emre Aslan

Barış Purut dedi ki...

Yorumunuz şiçin çok teşekkür ederim Emre Bey.

Yalnız Jazz olsun olmasın hiçbir otomobili gözünüz kapalı almayın. Benim bir otomobilden beklediklerim sizinkinden çok farklı olabilir. Mutlaka ciddi bir araştırma yapın. Zamanla benimkinin dışında da tüketici yorumları ortaya çıkacaktır, onları da değerlendirmelisiniz.

Yeni Jazz'ın bir - bir buçuk sene içinde küçük ve kompakt sınıfta şimdikinden daha ciddi rakipleri olacak, benimkinden daha renkli ve zorlu bir seçim süreci bekliyor sizi. Aklımdaki diğer seçenekleri Jazz'ın sundukları karşısında çok kolay eleyebildim ama sizin işiniz benimki kadar kolay olmayacaktır.

Adsız dedi ki...

merhaba barış bey bende araba alma eşiğinde olan briyim esasında bir kaç güne kadar jazz'ı pek düşünmüyor ve tek favorim opel korsa almaktı ama şu an yeni jazz'ı gördükten sora fikrim değişti diyebilirim. esasında bu benim ilk arabam olacak ve sıfır almak için bütçeyi biraz daha kasmam gerekecek o yüzden 2008-2007 modelide olabilir. size sormak istediğim soru bu modelle yeni jazz arasında anlamlı farklar var mı birde eğer bilginiz varsa opel korsa ile karşılaştırabilir misiniz bana birza fiyatına göre şımarık bi arabaymış gibi geldi... cevaplamak için vakit ayırırsanız çok sevinirim bu arada araanız hayırlı uğurlu olsun allah kazasız belasız kullanmaknasip etsin:)

Adsız dedi ki...

Barış, çok değerli bilgi ve tecrübeleri harika bir akıclıkla anlattığın için, çok çok teşekkürler...

Merter dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Merter dedi ki...

Merhaba Barış Bey,

Yorumunuzu merakla okudum ancak bazı forumlarda yeni jazzla ilgili eleştiriler var. Özellikle I-shift'in CVT ye nazaran daha zayıf kaldığı gibi...Sizin yorumu okuyunca kafam karıştı iyice. Bu eleştirilerle ilgili fikrinizi merak ediyorum.

Merter

bkz: http://getir.net/9nm

Barış Purut dedi ki...

Adsız okurum, iyi dilekleriniz için çok teşekkürler. "Fiyatına göre şımarık"tan ne kastettiğinizi inanın pek anlayamadım. Dünyada da bu fiyatlara satılmakta Jazz neticede. Hatta Türkiye'de çoğu Avrupa ülkesinde olduğundan daha ucuza satıldığını da bilmelisiniz. Şu andaki Opel Corsa'yla Jazz aynı sınıftan olsalar da bana sorarsanız eski Jazz da yeni Jazz da Corsa'dan çok farklı otomobiller. Siz hangisine ihtiyacınız olduğuna karar vermelisiniz. Jazz'ın iç hacmine ihtiyacınız yoksa elbette Corsa'yı da seçebilirsiniz. Kişisel fikrim, herhangi bir eski kasa Jazz'ın en yeni Opel'e yeğ tutulması gerektiği yönünde. Opel'in kalitesinden çok şüpheliyim. Bu şüphemde ailemizin elinden geçmiş üç ayrı Opel'in (iki vectra ve bir Astra) payı son derece büyüktür. Üçü de canı sıkıldıkça masraf çıkaran otomobillerdi. Halbuki 4 sene kullandığım eski Jazz'ımda tek bir sorun bile yaşamadım.

Bu fırsatla burayı okuma ihtimali olan bütün yorum yazarlarından soruların altına imzalarını eklemelerini rica ediyorum.

Barış Purut dedi ki...

Oğuzhan, mahcup ediyorsun :) Çok teşekkür ederim.

Adsız dedi ki...

Yeni Jazz'ın cam tavanı bir kaç yerde açılmıyor denmiş ama Honda'nın sitesindeki galeride açılmışa benzeyen bir halde fotosu var. Bu cam tavan açılıyor mu acaba? Eğer açılmıyorsa çok anlamsız olmamış mı, o kadar özellik var bir sunroof yok... Yoksa bu resim açılan tavanın değil de kapanan tavanın :) resmi mi, yani kapatma perdesinin...

Yeni Jazz, tavan resmi

Barış Purut dedi ki...

Alpaslan Bey,

Cam tavan sunroof gibi hava alacak şekilde açılmıyor. Eğer o şekilde açılabilir olsaydı muhtemelen üç parçaya bölünmesi gerekecekti ve bence şu anki benzersiz keyfini vermeyecekti. Ayrıca düşünün, sadece bu tavanın sert perdesini bir bölmede toplama amacıyla arkada tavan 5 cm daha alçak. Orada bir de cam tavanın motoru olsaydı ne kadar şişerdi o bölüm kim bilir? Ben pencere gibi açılmadığını bilerek aldım, esas açılması durumunda şüpheyle yaklaşabilirdim.

Gönderdiğiniz fotoğrafta yarıya kadar kapalı duran şey, tavanın perdesi. Fotoğrafın fon renginden dolayı cam açıkmış gibi görünmüş herhalde size...

Yani kısacası tepedeki malzemede sac yerine cam kullanılmış.

Barış Purut dedi ki...

Merter Bey, cevap yazıp göndermiştim ama şu anda farkına vardım ki yorumlar arasında çıkmamış...

Kısaca şunu diyordum: Şu anda Türkiye'de I-Shift'in CVT'den iyi mi kötü mü olduğunu söyleyebilecek tek bir kişi bile yok. Bu şanzıman Civic'te kullanılıp eleştiri toplayanın şikayetler doğrultusunda baştan yapılmış hali ve kullanan yabancıların yorumları da çok olumlu. Bloga dün eklediğim çeviri yazıdaki I-Shift yorumunu da okumanızı öneririm.

Bunun dışında özellikle düşüncemi merak ettiğiniz bir nokta varsa yanıtlamaya çalışayım ama çeşitli forumlardaki eleştiri başlıkları altındaki sayfalar dolusu yorumların hepsi için tek tek görüş bildirmem mümkün değil.

Adsız dedi ki...

yorumunz için çok teşekkür ederim barış bey benim fiyatına göre şımarık dediğim araba lafını opel için söylemiştim yani jazz beni çok etkiledi fikirlerim çok değişti işin açıkçası. ayrıca sizin ve diğer arkadaşların yorumlarını da okudukça artık kararımı verdim gibi ya yeni jazz ya da eski jazz olacak gibi yani cebimizin durumuna göre.. ama insanoğlu işte istekleri durdurak bilmiyor yenisini görünce eskisi o kadar ilginizi çekmiyor yani ikinci el(22-24 bin ytl) jazz almak yerine biraz kemer sıkıp yenisini mi almak lazım işi,n açıkçası tam karar veremiyorum bu konuda da yorumlarınızı bekliyorum.
muharrrem bostancı

Barış Purut dedi ki...

Muharrem Bey, eski kasa Jazz'dan en ufak bir şüpheniz olmasın. Çok iyi bir otomobildir. Düşünün ki satışta olduğu 2002-2008 arasında dünyanın en sorunsuz otomobili ünvanını defalarca aldı. Maddi anlamda bir yönlendirmede bulunmak ise en çekindiğim şeydir, neticede bahsettiğiniz 22-24 bin YTL ikinci el hedefiniz ile sıfırın fiyatı olan 30.250-34.500 YTL arasında biraz kemer sıkmaktan daha fazla bir fark var.

Adsız dedi ki...

Paylaşımlarınız için teşekkürler, yakında yeni araba alacak biri olarak tüm yorumları ilgiyle takip ediyorum. B sınıfının tok olmayan amortisör tepkilerini rahatsız edici bulan biri olarak merak ettim; bu kasadaki iyileştirmeler darbelerin absorveleri konusunda bir fark oluşturmuş mu? (Çoğu özelliklerin yanında bu konuda da C segmentine erişebilmiş mi, Jazzı nereye koyabiliriz)

Yeni aracınız hayırlı olsun.
Vefa

Barış Purut dedi ki...

Sağolun Vefa Bey,
Jazz dahil hiçbir B sınıfı aracın C sınıfındaki belli başlı modellerin yol tutuşuna erişebileceğini düşünmüyorum. Bu Jazz eskisine göre yolun bozukluklarını sadece biraz daha yumuşak karşılıyor. Ama yol tutuşu dediğim gibi eskisine göre açık ara iyi.

Eğer otomobil almakta en önemli kriteriniz bu bahsettiğiniz noktaysa bence B sınıfına fazla takılmadan C sınıfını hedeflemelisiniz. Yine de B sınıfından Fiesta ve Jazz'ın test sürüşünü yapmanızı tavsiye ederim. Madem yeni otomobil almak üzeresiniz, Aralık ayındaki indirimleri kaçırmamaya bakın. Honda sedan Civic'te hala çok güzel indirimler uyguşuyor. Focus'un baz modeli de sanırım kampanyada 31.500 gibi bir fiyata satılıyor, ondan iyi yol tutuşu o sınıfta o fiyata yok zaten. Donanım çok önemli değilse o fiyata o sınıftan bir araba almanız daha mantıklı olabilir. Ben Focus ve Jazz arasında kaldım (arada Lancer ve Bravo gibi başka elediklerim de oldu) ama sonunda Jazz'ın zengin donanımı galip geldi.

Adsız dedi ki...

Teşekkür ederim, tercihler konusunda aklımı okudunuz. Ben de bahsettiğim sebepten dolayı 2 seçenek (focus 5k veya Jazz) arasında kaldım. En iyisi gidip arabaları bir de içinden görmek.

Adsız dedi ki...

Merhaba Barış Bey,
Jazzcıkardeşler sitesinde aşağıdaki soruyu sormuştum ama sanırım arada kaynadı. Aynen buraya taşıyorum:

Barış Bey, öncelikle aracınızı kazasız belasız iyi günlerde kullanmanızı diliyor ve bilgi ve yorumlar için teşekkür ediyorum.

Şu klima konusunu çözebildiniz mi acaba, merak ettim. Eski jazzlarda sayın Özgürce'nin de bahsettiği durum geçerli, yani havalandırmanın ön cam buğu çözme düğmesine bastığınızda sadece öne hava veriyor ve aynı zamanda klimada otomatikman devreye giriyor. Ama klima tuşuna basarak devreden çıkartabiliyor ve sadece ön cama hava verilmesini sağlayabiliyorsunuz.

Bu uygulamayı yeni aracınızda deneyebildiniz mi?
Volkan

Barış Purut dedi ki...

Volkan Bey, oneriniz ve dilekleriniz icin cok tesekkur ederim. Forumda gozumden kacmis olmali, ozur dilerim. Yanlis anlamadiysam bugu gidermeyi calistirdiktan sonra klimayi AC tusuyla kapatmaktan (veya ayrica off'a basmaktan) bahsediyorsunuz, ilk firsatta deneyecegim. Simdiye kadar ne denediysem illa ki ayaklara ve cama hava veriyor, sadece on cam mumkun degil gibi. Eger dediginiz sekilde halloluyorsa da bunun neden dogrudan mode tusuyla ulasilan bir secenek olarak sunulmadigini hic anlayamayacagim...

Adsız dedi ki...

Rica ederim.
Mode tuşu ile seçememizin nedeni, bu fonksiyon için ayrıca bir düğme atanmış olması bence.
Aslında mode düğmesiyle yön seçmek için uğraşmaktansa tek tuş ile sonuca ulaşılabiliyor olması güzel bence ancak ardından AC tuşuna basarak klimayı kapatmanız gerekiyor (tabi eğer istenirse).

facitle dedi ki...

Barış selamlar,

Arabanı keyifle kullanmanı dilerim. Uuzn zamandır Jazz'ı inceliyorum. vw jettamı satıp ben de kendimi daha yakın hissettiğim bu arabaya yönlenmeyi planlıyorum.


Süper kolay gelsin

Barış Purut dedi ki...

Cabbar Cem, güzel dileğiniz için teşekkürler. Madem Jazz'a niyetlisiniz, almadan önce sadece benim yorumlarımı okumakla kalmayın, detaylıca inceleyip test sürüşü de yapın. Diğer otomobillere (aslında özellikle Jetta'ya) göre üstünlük ve zayıflıklarının muhasebesini yapıp emin olarak alırsanız (eski ya da yeni) Jazz'ın çok az otomobilin vereceği türden bir keyfi vereceğini iddia edebilirim.

Idris NAKIP dedi ki...

Öncelikle hayırlı olsun Barış Bey.
Hatırladığım kadarıyla önceki Jazzınız CVT yani otomatik vitesti, yenisi ise düz vites. Bu konuda herhangi bir zorluk yaşadınız mı?

Barış Purut dedi ki...

Idris Bey, eski Jazz'im da duz vitesliydi.

Adsız dedi ki...

slm ben Erkan. Yeni Honda jazz ı beğendim. şuan araba almaya niyetim var ve sonunda iki seçenek kaldı yeni jazz ve auris. Merak ettiğim jazz daki panoramik cam tavan, malum her arabada olduğu gibi soğuk havalarda cam buğulanmaları. tavandaki buğulanma problemi olup olmadığı ve yan etkileri var mı? jazz a sahip olan arkadaşların bu konudaki tespitlerinden yararlanmak istiyorum.teşekkürler.

emoshus dedi ki...

Barış Bey,
Yeni Jazz'ınız hayırlı olsun.. Şu anda Fun+I-Shift siparişi vermiş ve bekleyen birisi olarak bir sorum olacak; Benim araba kullanmaktan en keyif aldığım zamanlar genellikle şehirlerarası yollardaki virajlı (ve çoğunlukla eğimli) bölgeler... ve şimdiye kadar yerli otomobil dergilerinde çıkan yorumların hemen hepsi yeni Jazz'ın yol tutuşunun bu tür yollarda çok tatmin edici olamayabileceği şüphesini uyandırıyor... Yazınızda 6. bölümde yer alan yol tutuş konusundaki görüşlerinizi özellikle viraj performansları konusunda biraz daha açabilir misiniz..? Örneğin eski kasa Jazz kontrolden çıkacaksa bu çoğunlukla understeering şeklinde oluyor ve bu tür bir araç virajlı yollarda oversteering'e meyilli araçlara göre çok daha dikkatli bir kullanım gerektirebiliyor... Yeni kasada durum nasıl...

Teşekkürler

Emre Yalçın

Adsız dedi ki...

ama bu kadar da olmaz ki, ben eski kasa jazz'i alalı 3 ay oldu ama şimdi yeni kasası çıktı ve keşke demekten kendimi alamıyorum, gerçi o fiyatlara çıkabilecek maddi gücüm yok şimdilik... şimdilik...

Barış Purut dedi ki...

Emre Bey, ilk iki hafta arabayı çeşitli hız ve virajlarda zorlayarak denedim. Herhangi bir sıkıntı yaşatmadı. Aylardır okuduğum yabancı yorumların hiçbirinde Türk dergilerin bahsettiği zayıflıkları bulamadım. Daha sonradan yayınladığım Honest John'daki yorumda da büyük bir övgüyle bahsediliyor. Arabayla o kadar yoğun bir tecrübem olamadığından limitlerindeki davranışını tarif edemem ama şahsen yol tutuşundan çok memnunum. Eski Jazz'dan çok daha ileride. Eski arabamda bile örneğin aşırı virajlı ve eğimli Datça yolunda herhangi bir sıkıntı yaşamamıştım, şunu da eklemeliyim ki performanslı kullanmaktan kaçınan bir sürücü değilimdir. Virajlara mümkün olan maksimum süratlerde girip çıkmayı severim. Sorunuzu cevaplayana kadar sizin Jazz'ınız da gelmiş olmalı, ben de sizin bu konudaki yorumlarınızı almak isterim...

müşkülpesent dedi ki...

ön cama istediğiniz gibi hava verme sorunu konusunda bir fikrim var ben de mini cooper kullanıyorum 4 yıldır ilk aldığımda ön cam için bastığımda direk klima ve son seviyede açılıyordu
ama sonra deneyerek çözümü buldum, eğer ön cam için olan tuşa basılı tutarsanız manuel duruma geliyor ve istediğiniz derecede istediğiniz kuvette üflüyor tabi bu mini cooper da bulduğum çözüm belki yardımcı olur.
ben de arabamı mart-nisan gibi satıp yeni kasa jazz almayı düşünüyorum mini den önce de jazzım vardı zaten

emoshus dedi ki...

Barış bey,

Jazz'ı bir hafta önce teslim aldım ve henüz size sorduğum soruları test edecek bir sürüş yapma imkanım olmadı (yapınca tekrar yazarım)... Ama yine de ilk izlenimlerimi paylaşmak istiyorum...

Bir önceki arabam 2001 model Fiat Palio S idi ve şu ana kadarki en önemli gözlemim; Honda Jazz, ona göre daha özenli bir kullanım istiyor... Sanırım ne demek istediğimi açıklamam gerekiyor... Mesela Palio S kullanırken (özellikle uzun yolda) birkaç dakika araba kullandımı unutup başka şeyleri düşünebilirdim ama arabadan kendisini hatırlatan (mesela yoldaki bir viraj için direksiyonun daha fazla güç istemesi gibi) bir tepki almazdım... Tabi bunda 9 yıl kullandığım Palio'nun deyim yerindeyse bir parçam hâline gelmiş olmasının da payı vardır heralde... Jazz'da ise direksiyon bariz bir şekilde daha ağır (tabi Jazz'ın kendisi de Palio'ya göre 200+ kg daha ağır) ve bütün hareketlerini hissetiriyor... Ayrıca Jazz, virajlarda Palio'ya göre daha fazla yana yatıyor ve bu da ister istemez "savrulacak mı acaba" tedirginliği yaratıyor... Hatta, bunu eşim de daha ilk günden farketmiş ve "Jazz daha mı yüksek" diye sormuştu...

Ancak en başta da belirttiğim gibi benim için yepyeni bir stil olan Honda Jazz'a alışma dönemindeyim ve henüz istediğim gibi bir yol testi yapamadım... Ayrıca, sadece yaşlandığı için değiştirmek zorunda kaldığım 2001 Palio S'in de sürdüğüm birçok küçük arabadan daha iyi yol tuttuğunu da belirtmem gerekiyor...

Emre Yalçın