Çok uzun bir süredir sevgili Comfort'umun (düz) tüketimi üzerine bir satır bile yazmamıştım (ama sebebini yazmıştım).
Son günlerde sıcaklıkların artmaya başlamasıyla (ve benim de herhalde eskimo kanı taşımam yüzünden), Jazz'ımı sürekli şehir içinde ve depoyu doldurduktan sonraki ilk 34 kilometre dışında sürekli klimalı kullandım. Düşük tüketim için özel bir çaba harcamadım. İlk 34 kilometrenin sonunda ortalama tüketim 5,5 litre / 100 km idi. Araç şu anda 287 kilometrede ve benzin göstergesi tam yarıda: sonuç 6,5 litre / 100 km. Klima açıkkenki tüketimin diğer benzinli 1.4 ve üstü araçların normal tüketiminden 3-4 lt / 100 km daha düşük olması çok keyif verici bir durum.
Ek: Bugün Birinci köprü üzerinden toplam 60 kilometrelik Ataşehir - Bahçelievler - Ataşehir yolunu Shell 95'le ve 80 km/s - 4,2 lt/100 km'yle sonuçlandırdık (PO 98'le de aynı sonucu alıyoruz). Yük: 2,5 kişi + dolu bagaj.
26 Mayıs 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Kuzenim bir ara 2001 model Ford Fiesta 1.25i kullaniyordu. Kendisi Istanbul'da yasiyor. O bana surekli klima acik kullanimda 6l/100km'lik bir ortalamayi surekli olarak tutturdugunu soylemisti. Tabii kuzen gibi yakin bir insani haliyle iyi tanirim: Kesinlikle boyle bir konuda palavra atacak veya hesap hatasi yapacak bir adam degildir. Ancak soyle bir sey var: Siz 6.5l/100 km degerini elde ederken dusuk tuketim icin hic bir caba harcamadiginizi soyluyorsunuz. Kuzenim ise o zamanlar bu konuya asiri bir titizlik gosteriyor ve arabanin az yakmasi icin ne yapilmasi gerekirse yapiyordu. Fark buradan kaynaklaniyor olabilir.
Bu arada madem burasi bir bilgi paylasimi sitesi olmus, yakit tuketimi konusunda bir takim yorumlar yapayim dedim. Bazi dogru bilinen yanlislarin duzeltilmesinde fayda var.
Bunlardan en onemlisi, motor hacmi buyuk ve motor gucu yuksek bir aracin cok fazla yakit tuketecegi. Bu her zaman dogru olacak bir bilgi degil. Bu daha ziyade kullanim tarzi ile ilgilidir. Simdi sirf aciklayici olsun diye abartili bir ornek secip Honda Jazz ile kiyaslayacagim, dedigim gibi bilhassa abartiyorum: Bir BMW M5'i ele alalim: 5000cc ve 507 HP. Bu aracin yakit tuketimi ancak iki kosulda cok yuksek degerlere ulasir: Siz kendi kullanim tarziniz ile bu gucu performansa cevirirseniz(yani gaza basarsaniz!) ya da sehir ici trafigi gibi cok dur kalkli bir ortama girerseniz. Cunku, bir kirmizi isikta 1830 kg'lik bir arabayi durus halinden kaldirip 60-70 km/h hizlarina ulastirmak icin gerekli enerji 966 kg'lik bir otomobile aynisi yapmak icin gerekli enerjiden cok daha fazla. Agirlik sabit hizda giderken cok fazla etkiye sahip degil, ancak arabayi hizlandirmak icin gereken enerjinin uzerinde korkunc bir etkiye sahip. Bunun sebebi gayet basit, Newton'un meshur F=m*a denkleminde sakli. Tabii yuksek hizlarda hizin karesi ile dogru orantili olarak buyuyen ruzgar direnci yakit tuketimini fena halde patlatiyor. Ancak, Adapazari-Kaynasli kesiminde (yani duzluk bir kesimde) Honda Jazz ile BMW M5'i 130 km/h "SABİT HIZDA" surerseniz, aradaki tuketim farkinin sasilacak derecede azaldigini goreceksiniz. Bu fark, her seye ragmen agirligin bir miktar etkisinden ve tabii ki i-dsi gibi yakiti cok ekonomik kullanmaya yarayan motor teknolojilerinden kaynaklanacak. Ama tabii BMW M5'in gercekten hakkini vererek surerseniz Kaynasli'da doldurdugunuz depo Adapazari'nda bosalir:)
Lafi da suraya baglayacagim: Otomobiller bu gunlerde cok agirlasiyor. Artik kompakt siniftaki hemen hemen her otomobil 1200 kg'in uzerinde. Honda bu dahice karoser tasarimiyla agirligi dusuk tutmayi basarmis ve ozellikte sehir icinde tuketim mucizeleri yaratmasini biraz da buna borclu.
Ben 1.3l/102 HP olan Daihatsu Sirion'u sehir icinde dusuk tuketim icin bir caba gostermeden klima acik 5l/100 km ortalama ile kullanmistim. Cunku araba 820 kg agirliginda. Kissadan hisse: Otomobil ureticileri uyanin ve sehir icinde dusuk yakit tuketimi icin agirlik tasarrufunun ne denli onemli oldugunu gorun.
Ağırlık - motor kapasitesi - rüzgar direnci / tüketim ilişkisi konusunda sizinle aynı şekilde düşünüyorum. Önceki aracım bir Rover 200vi idi. 1080 kiloluk ağırlığı, 1.8 vvc motoru (145 bg /6900 ve 176 nm / 4500) ve müthiş hızlanmasına rağmen (0-100: 7,8 saniye, 0-160: 20 saniye) sabit hızda 1.6'ların çoğundan daha ekonomikti. Şehir dışında 90'la 5-6 lt/100 km, şehir içinde de sakin kullanırken 8-9 litre yakardı. Ancak dediğiniz gibi hakkını vererek kullandığımda da 50 litrelik depoyla güç bela 250-300 kilometre yapardım. Öte yandan örneğin bir Palio 1.2'nin sabit hız tüketiminin bundan daha yüksek olduğunu ve gaza bastığımda da Rover'ımdan bile daha çok yaktığını 5 günlük bir araç kiralama sırasında (acı içinde) görebilmiştim.
Dergicilik yaptığım dönemde test ettiğim araçlar da dahil olmak üzere çok değişik motor gücü ve tiplerde otomobiller kullandım. Jazz'ın I-DSI motorunu özellikle takdir ediyorum. Belirli bir amaçla tasarlanmış ve görevini çok iyi yerine getiren karakter sahibi bir makina. Halbuki klasik VTEC'leri bu kadar başarılı bulmuyorum, Rover'ın 95'de ürettiği VVC'si hem tüketim hem de performans açısından daha başarılıydı. Honda yeni nesil VTEC'leri daha güçlendirip spor modellerinde kullanırken Jazz'dakinden biraz daha güçlü I-DSI'ları da aile otomobillerinde kullanmalı diye düşünüyorum.
Bu motor teknolojilerini çok da iyi bilmiyorum aslında. VTEC motor sportif kullanima daha mı yatkın i-dsi'ye gore?
Merhaba Barış Bey ,
Dün Arabayı teslim aldım ilk izlenimlerimi paylaşmak istedim.
Arabam sport düz vites..
Arabayı Erzurumdan aldım.Alır almaz şehir içinde 40 km yaptım.Yakıt tütekitimi şehir içinde 5.5-7.0 lt arasında değişti.Buna çok sevindim.Ben Ağrı'da çalışıyorum biraz Erzurum'da gezdikten sonra Ağrı'ya Döndüm Yaklaşık 19o km de Erzurum arasında kullandım.Yolların çok bozuk olduğunu da söylemeleyim Köstebek yuvası gibi yollar.Burda da 3,6 ile 5lt arasında değişti ..Daha önce okuduklarımda genelde araba ilk başlarda çok yakıyordu.Ancak ben de böyle bi şey olmadı gerçek değerlerinde yakıt tüketimi gösterdi Bunlar olumlu yönleriydi.
Olumsuzlukları ise Rampalarda yani yokuş yukarı çıkarken arabanın zorlandığını farkettim hızında yavaşlama oluyordu.Bunu Aracın yeni olmasına bağlayabilirmiyim bilmiyorum.Bir de motorum değil ama yolun sesini içeriye çok fazla alıyordu.
Ama yine de jazz aldığıma çok memnunum özellikle yakıt tüketimi konusunda.
Aracınızı güle güle kullanın Veli Bey, çok sevindim. Tüketimin de daha ilk dakikadan ideal oranda olması çok güzel. Jazz'ın motoru güçlü bir motor değil, hacmi de düşük, eğimin derecesine ve yükünüze göre kimi rampalarda elbette zorlanacaktır. Yine de düz vitesli Jazz'ların otomatiklerden daha rahat rampa çıktığını bir düz Jazz sahibi olarak söyleyebilirim.
Zaman içinde iç mekanın esnekliği ya da arabanın sorunsuzluğu ve malzeme - mekanik kalitesinin sınıf ve fiyatındaki diğer araçlara göre tartışılmaz üstünlüğünden o kadar keyif alacaksınız ki tüketiminin düşüklüğü önemsiz bir detay gibi kalacak :)
Evet Doğru söylüyorsunuz.Aslında eğimleri fazla dert etmiyorum.Ama yakıt olayına hayran kaldım.Bu kadarını beklemiyordum en azından il dakikadan itibaren bu kadar az yakıt tüketeceğini tahmin etmiyorum şuanda 300 km oldu bunun 175 km si şehirler arası ve ibre yaklaşık % 35 civarında yakmış durumda.
Ama Jazz sahibi olduğum için çok muutlu ve kendimi şanslı hissediyorum.Burda jazz sadece ben de var.İnsanlar bu arabaya biraz yabancı.Gören inceleyen arkadaşlar hayran kaldı diyebilirim.
Bu aracı almamda sizin katkınız büyüktür.Çünkü yaklaşık 10 aydır sitenizi takip ediyorum.Sık kullanılanlar listesine ekledim sitenizi.TEkrar teşekkür ederim.
VTEC ve I-DSI konusunda...
(Bu yazdıklarım elbette her türlü düzeltmeye açıktır, konunun uzmanı değilim):
VTEC, belirli bir devirden sonra sübapların daha uzun süre açık tutulmasını sağlayarak hava girişini (ve yanmayı) artırarak beygir gücünü yükselten, ancak torka pek etki etmeyen bir sistem. örneğin VTEC'siz motor 110-120 beygir ürtirken VTEC'li versiyonu 160 beygir ve üzerine rahatlıkla çıkabiliyor ancak iki motorun da torku aynı kalıyor. Honda S2000, VTEC sayesinde 2.0 litreden 240 beygir üreterek dünyada hacme oranla en yüksek verim sağlayan benzinli motorun sahibi. Dolayısıyla bu adrenalin artırıcı etkiyi devam ettirmek için aracı sürekli yüksek devirlerde kullanmak ve benzini çılgınca saçmak gerekiyor. Yine de aynı gücü üreten alternatif spor otomobillere göre daha ekonomik.
S2000 ve Type-R serisi gibi sürat motosikleti karakterinde heyecan verici otomobiller bu özelliklerini temelde VTEC teknolojisine borçlular.
I-DSI, varoluş amacı tamamen farklı bir motor. Önceliği beygir gücü değil, günlük hayatta etkisine çok daha fazla ihtiyaç duyduğumuz tork: maksimum tork olabildiğince düşük devirde üretiliyor ve düşük hız ve devirlerde sürüş hem rahat, hem de ekonomik oluyor. Bunu da şöyle yapıyor: I-DSI, ilk duyduğunuzda Alfa Twin Spark'ları andıran bir şekilde silindir başına çift bujisi olan bir sistem. Ancak Twin Spark'tan farkı, bujilerin ille de aynı anda değil, en yüksek sıkıştırmayı ve torku üretecek şekilde o anın ihtiyaçlarına göre değişken aralıklarla çakabilmeleri. Yanma odasının içinde iki farklı noktadan ve değişken aralıklarla çakan kıvılcım, odacığa klasik benzinlilerin neredeyse yarısı kadar yakıt alıp çok daha verimli bir yanmayla benzer bir gücü üretiyor.
Bu sayede Jazz'ın 1339 cc'lik düşük hacimli ve kırmızı çizgisi 6000 devirde olan motoru, daha 2800 devirde en yüksek torkunu emrinize sunuyor. Şehir içinde veya dışında yolculuklar genellikle 2000-3000 devir arasında gerçekleştiğinden de dertsiz bir sürüşünüz ve düz - otomatik farkına, hıza, yüke ve klimaya bağlı olarak 4'le 8 litre arasında değişen ve aynı koşullardaki diğer araçların yaklaşık yarısı oranında bir tüketim oluyor. Örneğin benim kendi aracımla 1,5 yıldır karma 5-5,5 lt/100 km tükettiğimi söyleyebilirim.
VTEC'ten daha gelişmiş alternatifler var(dı), mesela rahmetli Rover'ın sadece yüksek beygir gücü değil, aynı anda turbo dizeller kadar yüksek tork da üreten VVC'si gibi. Ancak I-DSI'ın alternatifi henüz yok, ayrıca birçok bağımsız kaynakta okuduğum değerlendirmelere göre dünyada en gelişmiş işletim sistemine sahip, en yüksek teknolojili ve en sorunsuz 2-3 motordan biri. BMW M5'in ve Honda S2000'in efsanevi motorlarıyla birlikte otomotiv tarihindeki en iyi 5-10 motordan biri olarak sıralandığını çeşitli kereler okudum. En güçlü motor sıralaması değildi bunlar tabii ki:)
Veli Bey, son mesajınızı fark edememişim, kusura bakmayın.
Sizin kendinizi ne kadar şanslı hissettiğinizi gerçekten çok iyi anlıyorum, Türkiye'de ihtiyaçlara göre doğru otomobili (ya da klimayı, televizyonu, bilgisayarı, buzdolabını vs.) bulmak zor bir iş.
Yerli basın ve otomobil distribütörleri bu konuda çeşitli sebeplerden dolayı doyurucu bilgi veremiyor, gerçekten güvenilir yabancı kaynakları bulmak da epey vakit ve araştırma istiyor. Örneğin Hürriyet'in haftalık otomobil ekinde Jazz hakkında on kere yazı çıkmışsa onunda da bambaşka ciddi hatalar gördüm. Orada yazılanları temel alırsanız Jazz'ın diğer arabalardan farksız olduğunu düşünmek mümkün.
Sizi böylesine tatmin eden bir seçim yapmanızda katkım olduğu için büyük mutluluk duydum. Umarım aracınızla uzun ve sorunsuz yıllar geçirirsiniz.
Otomobil almak konusunda son kararı yazdıklarımdan etkilenerek verdiğini söyleyen çok ziyaretçim oldu, Jazz'ında bir sorun çıksa kulaklarımı çınlatacak en az 60-70 kişi olduğunu bilmenin yasal olmasa da vicdani sorumluluğunu taşıyorum, bu hem ürkütücü, hem de heyecan verici bir durum.
Yeri gelmişken bütün okuyanlara da şunu tekrarlamak istiyorum, eğer bu yaptığımın faydalı bir hizmet olduğunu düşünüyorsanız sizler de kullandığınız ürünler ve satın aldığınız hizmetler hakkında tarafsız yorumlarınızı yazın.
Hem internet üzerinde Türkçe içeriğin zenginleşmesini sağlayın, hem de hayatın bu kadar pahalı, ona rağmen doğru ürüne ulaşma yolundaki yönlendirici bilginin de bu kadar zayıf olduğu ülkemizde faydalı bir şeyler yapın.
Bunun gibi bir blog açmak isteyen herkese elimden geldiğince yardım edeceğimin bilinmesini isterim.
Saygılarımla...
>Bu aracı almamda sizin katkınız
>büyüktür.Çünkü yaklaşık 10 aydır
>sitenizi takip ediyorum.Sık
>kullanılanlar listesine ekledim
>sitenizi.TEkrar teşekkür ederim.
Yorum Gönder